Seçim sonuçları halkın iradesini temsil eder. Seçimler de bir ülkedeki demokrasinin bulunduğu aşamayı gözler önüne serer.
Ve, eğer seçimlere müdahale edilirse, halkın iradesi çeşitli yöntemlerle yönlendirilmeye kalkışılırsa , o ülkede demokrasiden bahsedilemez. Böyle şartlar altında gerçekleşen seçimler de o ülkeyi istikrara değil, sadece kaosa sürükler.
Yapılması gereken ve demokrasinin egemen olduğu ülkelerde ise yapılan şudur;
Devlet her şeyden önce seçim güvenliğini sağlar. Seçime katılanlara da eşit şekilde davranır.
Seçime katılan siyasi partiler de, seçim bildirgesinde yer alanlar ile projelerini açıklar. Halk da bunlara bakarak, sandığa gider ve oyunu kullanır.
İşte, hepsi bu kadar.
Biz de ise son dönemlerde seçim simsarları ile uyduruk anket yapanlar ortaya çıktı. Bazı gazeteler ile TV kanallarına ve haber sitelerine tüneyen bu simsarlar, her seçim döneminde adayların kapısına dayanıyor. “Bize bu kadar para verirsen senin propagandanı yaparız, rakiplerini kötüleriz” diyorlar.
Tabii ki , bu simsarlara aldanan bazı adaylar da var.
Ama, şunu belirteyim ki, halk bu seçim simsarlarına itibar etmiyor. Kimsenin de bunlara değer verdiği yok.
Bu seçim simsarlarının yanısıra daha büyük paralar peşinde olanlar var. Bunlara da “uyduruk anketçiler” veya “anket tüccarları” denir.
Bunlar kendilerini “çok akıllı”, halkı ise “güdülecek koyun”, adayları ise “soyulacak ördek” olarak görüyorlar.
Tabii ki, bunların yaptığı halka ve demokrasiye büyük hakaret.
Seçimlerde, propaganda döneminin başlaması ile birlikte “anket tüccarları” hareketlenir. Birkaç gün öncesinde adaylara ve siyasi partilere haber uçurulur. “Elimizde böyle bir anket var, bunu yayınlayacağız” denilir ve pazarlığa başlanır.
Tabii, bu oyuna düşenler de ördek gibi soyulur.
Bu arada, bazı siyasi partiler de, halkı uyduruk ve düzmece anketlerle yönlendirmeye çalışır. Buna algı operasyonu da denir.
Masa başında hazırlanan uyduruk anketlerin yayınlanması için gazetelerle pazarlığa oturulur. Anlaşmaya varıldıktan sonra da bu anketler yayınlanır.
Tabii, bu da halka yapılan bir başka hakaret. Hakaretin yanısıra halk “enayi” yerine de konulmaya çalışılır.
Tüm bunları, her seçim döneminde gördük ve yaşadık.
Şimdi de görüyoruz.
Kendilerini “açıkgöz”, halkı da “enayi” olarak görenler, ceplerini doldurmanın peşinde.
Zaten bunların, ülkenin ve halkın yararına bir şey yaptıkları yok.
Bunlarla işbirliği yapanların da, bunlardan bir farkı yok…
Aydın Akkurt; Seçim simsarları ve uyduruk anketler
