Advertisement

Aydın AKKURT; “Vicdani Ret Hareketi”nin Amacı Ne?

Kıbrıs konusu ile Doğu Akdeniz’de çok ciddi gelişmeler yaşanırken, ortaya bir de vicdani ret konusu çıktı.
Ne imiş?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) vicdani retçi Halil Karapaşaoğlu’nun yaptığı başvuruyu işleme koymuş.
Hade , şimdi gel bir de bununla uğraş.
Ama yine de uğraşalım ve bu “Vicdani Ret Hareketi”nin ne olduğunu bir kez daha anlatalım.
Önce, “Vicdani Ret Hareketi”nin ne olduğuna ve nasıl ortaya çıktığına bakmak gerekir.
Biz de bunu yapalım.
Araştırmacı-yazar Kaan Turhan “SİVİL CASUS” adlı kitabında “Vicdanı Ret Hareketi”ni şu şekilde tanımlar;
“Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Türk ulusunun gözündeki yüksek değerini ve ulusla bütünleşmiş yapısını ortadan kaldırmaya, yeni liberal akım etkisi doğrultusunda ulus devletleri yıpratarak, küresel finans kapitalin faşist uygulamalarını Türk ulusuna dayatmak yoluyla Türklüğün , Türk ulusunun ve bu erdemli değerleri yaşatmakla yükümlü Türk ordusunun tasfiye edilmesinin bir başka adıdır; Vicdani Ret.”
Kaan Turhan, “Vicdani Ret Hareketi”nin Türkiye’de ortaya çıkışını ve geçmişini de şöyle anlatır;
“Türk tarihinde Vicdani Ret Hareketinin ilk görüldüğü dönem, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda olmuştur. Sivas, Erzurum, Amasya kongrelerini düzenleyerek, Cumhuriyet fidanlarını diken Türk ulusu karşısında, her türlü desteği dışarıdan alan örgütlerin birisi olarak Yeşil Ordu Cemiyeti bulunmaktaydı. Bu örgüt hakkında devrim şehidi Dr. Necip Hablemitoğlu, yüksek lisans tezinde şunları söylemektedir;
Mehmetçik cephe boylarında can verirken, yayınladıkları beyanname, talimatname ve nizamname gibi propaganda materyalleriyle savaşa, askerliğe ve muntazam orduya karşı çıkarak işçileri ve köylüleri kızıl bayrak altında toplanmaya çağıran , Atatürk’ün orijinal tabiriyle ecnebi mahfillere casusluk eden Yeşil Ordu Cemiyeti, aynı zamanda, faaliyetleri kesinlikle yasaklanmayan Marksist teşkilatların devletin başına ne dertler açabileceğine tipik bir örnek oluşturmaktadır. Yeşil Ordu Cemiyeti’nin de içinden katılanlarla birlikte, Şerif Manatov ve çevresi Türkiye Komünist Partisi Umumi Nizamnamesini yayınlamışlardır. Söz konusu nizamnamede Bolşevik prensipleri ve stratejisi radikal biçimde ortaya konulmuştur. Nizamnamenin 7. maddesi şöyleydi; “Türkiye Bolşevikleri harp ve askerliği ve bunlardan mütevellit bütün müsavatsızllıkları ret ederler.”
Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda, devrim sürecini devrimcilik adına baltalamak isteyenler amaçlarına ulaşamayarak tarihin karanlık sayfalarında yerlerini almışlardır. Kemalist devrim balarısını her alanda göstermiştir.
Vicdani Ret hareketinin emperyalizme karşı verilen Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın en ateşli günlerinde ortaya çıktığını belirten Kaan Turhan, bu günlere gelerek, Türkiye’deki Vicdani Ret Hareketi ile ilgili olarak da şu bilgileri verir;
“Günümüzde, 21. yüzyıl Türkiye’sinde dünyanın baskın emperyalist güçleri olan AB’nin ve ABD’nin baskıları ve kışkırtmaları yoluyla vicdani ret tekrar gündeme gelmiştir. Bu kez de kökü dışarıda olarak Türkiye’yi her türlü etnik ve dini azınlıklar yaratmak yoluyla, ulus devleti ortadan kaldırarak, batı kapitalizminin sömürü bahçesi haline getirmek isteyenler vicdani retti de bu amaçları çerçevesinde kullanmak istemektedirler. Ve denilebilir ki Vicdani Ret Türkiye’de Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef almakla birlikte temel amacı ve ulaşmak istediği son aşama ulus devlet yapısını ortadan kaldırmaktır.”
Kaan Turhan kitabının ilerleyen bölümlerinde Vicdani Ret hareketinin emperyalist güçlerle olan yakın ilişkisini ve çeşitli eylemlerini gözler önüne sererken , şu değerlendirmelerde bulunur;
“Vicdani ret hareketi Türkiye’de PKK terör örgütü dahil bir çok bölücü örgütten ve İsrail, Almanya gibi Türklük karşı ülkelerden desteklerle , Türkiye’nin üniter yapısını ortadan kaldırmaya yönelik bir hareket olarak ortaya çıkmaktadır. Bu yönüyle de sivil itaatsizlik gibi ne karşı tarafa saygı vardır ne de haklılık vardır. Var olmasını borçlu olduğu ülkenin bütünlüğünü, birlik ve beraberliğini yıkmaya odaklanmış bir hareketin masum bir sivil itaatsizlik örneği olarak nitelendirilmesi en basit deyimle safdilliktir. Kaldı ki arkasına PKK gibi bir terör örgütünün söylem ve eylemleriyle desteğini almış bir hareket ne bir sivil itaatsizlik hareketi, ne de sivil toplum hareketi olarak değerlendirilebilir.”
Kaan Turhan’ın “SİVİL CASUS” adlı kitabından alıntılar yaparak “Vicdani Ret Hareketi”nin olduğunu ve faaliyetlerini anlatmaya çalıştım.
Herhalde anlamışsınızdır?