Güney Kıbrıs’ta POLİTİS gazetesinin 2018 yılında yayınladığı “Kıbrıs: Cezalandırılmamış Suçlar” başlıklı yazı dizisini ürpererek okuduk. Bu yazı dizisinde, Kıbrıslı Türklerin nasıl kaçırıldığı, nasıl katledildikleri ve “ölüm emirlerini” kimlerin verdiği açık şekilde yer alıyordu. .
En dikkat çekici olan ise şu;
Kıbrıslı Türkleri kaçırıp, katledenlerin büyük çoğunluğu Rum polisler, yani, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin polisleri idi.
Ve, tüm halkı korumakla görevli olan “devletin” polisleri, Kıbrıs Türklerini katletti. Bu katliamlar devletin eliyle işlendi. İşte bu gerçek de bize “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin bir Rum devletine dönüştüğünü gösterir.
Peki, o günlerde polis teşkilatı kime bağlıydı?
EOKA liderlerinden, AKRİTAS Teşkilatı’nın kurucularından İçişleri Bakanı Polikarpos Yorgacis’e bağlıydı. Polis teşkilatı Yorgacis’ten emir alıyordu.
Peki, kimdir bu Yorgacis?
Yorgacis genç yaşta EOKA terör örgütü saflarına katıldı. “Hudini” kod adını kullanıyordu. Azılı bir Türk düşmanıydı. Pek çok Kıbrıslı Türk ile İngiliz askerinin öldürülmesinde de görev aldı. Tutuklandı ama her zaman kaçmayı başardı.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra Makarios tarafından İçişleri bakanı yapıldı. Asıl görevi ise Rum gizli örgütlenmesini ve silahlanmasını organize etmekti. Kıbrıs Türk halkı arasında beşinci kol faaliyetleri ile “Türk casusları” da yönetiyordu.
Bu arada, Kıbrıs Türk halkını imha planı olan AKRİTAS Planı’nın hazırlanmasında görev aldı ve AKRİTAS TEŞKiLATI’nın üst düzey liderlerinden oldu.
1963 Aralık ayında Kıbrıs Türk halkını imha etmek için başlatılan Enosis hedefli saldırıları yönetenlerin arasında Yorgacis de vardı. Rum katiller sürüsü Yorgacis’ten talimat alıyordu. “Ölüm emirlerini” veren de Yorgacis’ti.
Hasan Ahmet Skordo ile diğer 3 Kıbrıslı Türk’ün 31 aralık 1963 tarihinde nasıl katledildiklerini öğrendiğimizde bu gerçek bir kez daha ortaya çıktı.
Skordo ve diğer 3 Kıbrıslı Türk, 31 Aralık 1963 tarihinde Eğlence barikatında Rum polisleri ve EOKA’cılar tarafından kaçırılıp, Rum Pedajoji Akademisi’nde bulunan Rum askeri kampına götürüldü. Kampta bulunan Rum subaylardan biri, telefonla Yorgacis’i arayıp “bunlara ne yapalım” diye sordu. Yorgacis de “öldürün” emrini verdi.
Bunun emirle birlikte Skordo ve diğer 3 Kıbrıslı Türk katledildi. Cesetleri de Maşera ormanında açılan bir çukura gömüldü.
***
Ve, Rum tarafı şimdi “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin devamını ve Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılmasını ile Türk askerinin Kıbrıs’tan uzaklaştırılmasını istiyor.
Peki, Kıbrıs Türklerini katleden “Kıbrıs Cumhuriyeti” denilen devlet değil miydi? Bu devletin İçişleri Bakanı ile polisleri Kıbrıs Türklerini yollardan, evlerinden kaçırıp, katledenler değil miydi?
İşte, bunları unutmak için aptal veya deli olmak gerekir.
Bunları unutup, aptal veya deli olursak, koyun sürüsü gibi “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin mezbahalarına gideriz.
Bunu da böyle bilelim…
GÜNDEM
23 Ocak 2025SPOR
23 Ocak 2025GÜNDEM
23 Ocak 2025SPOR
23 Ocak 2025SPOR
23 Ocak 2025GÜNDEM
23 Ocak 2025GÜNDEM
23 Ocak 2025