Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Amerika’nın kongresinde soykırımcı bir katilin nasıl alkışlandığını tüm dünya izledi, gördük. Kim alkışlanır? İnsanlığa hizmeti olan alkışlanır. 40 bine yakın çocuk, kadın, yaşlı, bu insanları katledenleri düşünün Temsilciler Meclisi alkışlıyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Yüksek Teknoloji Teşvik Programı Tanıtım Toplantısı’nda, katılımcıları selamlarken, toplantıya katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

İmalatla istihdamla ihracatla ticaretle ileri teknoloji alanındaki yatırımlarıyla Türkiye ekonomisine katkı veren, katma değer üreten sanayicilere ve girişimcilere teşekkür eden Erdoğan, çeşitli sektörlerde başarı hikayesi yazanlara ödüllerinin verildiğini anımsattı.

Erdoğan, savunma sanayisinden otomotive, havacılıktan insansız sistemlere, kimyadan güneş enerjisi hücrelerine kadar oldukça geniş bir yelpazede kendi sektörlerinin lideri olan şirketlere teşekkür ettiğini aktararak, Türkiye’de teknoloji ekosistemi zenginliğinin en güzel göstergesi olan firmaları tebrik etti.

– “Sermaye düşmanlığı, yatırım karşıtlığı yapanlara da asla fırsat vermeyiz”

Erdoğan, onların yanında olmayı sürdüreceklerini dile getirerek, “Yeter ki siz çalışın, üretin, istihdam sağlayın. Yeter ki siz Türkiye’nin üretim kapasitesine güç katın. Allah’ın izniyle bizi sizlerden hiçbir zaman kimse ayıramayacaktır. Sermaye düşmanlığı, yatırım karşıtlığı yapanlara da asla fırsat vermeyiz.” diye konuştu.

Erdoğan, düzenlenen toplantının bu iradenin, samimiyetin ve ileri teknolojiye atfedilen önemin sembolü olduğunu vurgulayarak, programın hazırlanmasına katkı sunanları kutladı.

“Özellikle dünyamızın içinden geçtiği büyük dönüşüm sürecinde geleceği öngörerek atılan bu adımlar Türkiye’nin hedefleri açısından çok önemlidir” ifadelerini kullanan Erdoğan, programın doğru zamanda yapılmış fevkalade stratejik bir hamle olduğuna inandığını söyledi.

Erdoğan, bir gerçeği öncelikle vurgulamak istediğini dile getirerek, şöyle devam etti:

“İkinci Dünya Savaşı’nın galiplerinin ekonomik, siyasi, askeri ve diplomatik çıkarlarını korumak amacıyla kurulan mevcut küresel sistem artık miadını doldurmaya başlamıştır. Sistemin sorunlara çözüm üretme kabiliyetini yitirdiğinin işaretlerini uzun zamandır zaten görmekteyiz. Sadece yakın geçmişte yaşanan krizlere bakmak bile sistemin iflas bayrağını çoktan çektiğini göstermeye yeterlidir. Mesela Suriye’deki ihtilaf tam 13 yıldır sürüyor, Ukrayna’daki savaş 2,5 yıldır aralıksız devam ediyor. Yemen henüz istikrara kavuşmadan maalesef Sudan karıştı. Gazze’de 16 bini masum çocuk, 40 bin sivil hayattan koptu, soykırımın önüne yaklaşık 10 aydır geçilemedi. İşte herhalde Amerika’nın kongresinde soykırımcı bir katilin nasıl alkışlandığını tüm dünya izledi, gördük. Kim alkışlanır? İnsanlığa hizmeti olan alkışlanır. 40 bine yakın çocuk, kadın, yaşlı, bu insanları katledenleri düşünün Temsilciler Meclisi alkışlıyor. Öbür taraftan Temsilciler Meclisinin dışında da onlara karşı tam aksi bir tavır ortaya konuldu. Bu dünyanın nereye gittiğini gösteriyor.”

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve beraberindeki heyeti kabul ederek görüştü.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar kabulde yaptığı konuşmada, 20 Temmuz 1974’ü işgal olarak değerlendirenlerin esasen 15 Temmuz 1974’te İkinci Helen Cumhuriyeti’ni ilan eden Yunanistan albaylarının Kıbrıs Adası’nda yaptığının bir işgal olduğunu bilmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye kurtarıcımız olarak üçlü harekatla 20 Temmuz 1974’te barış getirmek için Mehmetçik’i adaya göndermişti” dedi. Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yılını kutladığımızı belirten Cumhurbaşkanı Tatar, harekat ile Doğu Akdeniz’de Türk-Yunan dengesinin sağlandığını söyledi.

“50 yılda çok şeyler başardık” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC ekonomisinin ve turizminin daha da gelişmesi için birçok olumsuzlukları aşarak bu günlere gelindiğini söyledi.

Anavatan Türkiye ile birlikte hareket eden doğru vizyon ile KKTC’nin daha da güçlenmekte olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, TOBB’un KKTC’de yaptığı iş birliklerinin önemine işaret etti.Kıbrıs Türklerinin özden gelen egemenlik hakkının kabul edilmeden müzakere sürecinin başlamayacağına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Tatar, Crans Montana’da kalınan yerden devam etmenin ‘sıfır asker, sıfır garanti’ anlamına geldiğini ve böyle bir yanlışı dünyada günümüzde yaşanan savaşlar göz önünde bulundurulunca asla kabul etmediklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemenliğimiz ve devletimiz bizim şartımızdır. Bir antlaşma olacaksa iki devletin iş birliği ile olacaktır ve Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin varlığı devam edecektir” dedi.

Türkiye Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı uçaklar, 24 Temmuz’da Kıbrıs Adası’nın güneyinde eğitim uçuşu gerçekleştirdi.

TC Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

“Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı çeşitli üslerden havalanan muharip ve destek uçaklarımızın katılımıyla Kıbrıs Adası’nın güneyinde, Akdeniz’in uluslararası hava sahasında eğitim uçuşu icra edildi.”

 

 

Bazı sivil toplum örgütleri yarın DAÜ Beach Club sahilinde, sahil bitkileri ve kaplumbağa yuvaları gözlem yürüyüşü ile Çevre Eğitimi ve Yönetimi Uzm. Dr. Asuman Korukoğlu’nun sunum yapacağı etkinlik düzenliyor.

Örgütler adına Yusuf Şentuğ imzasıyla yapılan açıklamada, etkinliğin sabah 06.30’da gerçekleştirileceği belirtildi.

Açıklamada, son günlerde DAÜ Deniz Kulübü arazilerinin, turistik yatırım amaçlı kullanılmak üzere el değiştirilmek istendiğine yönelik çıkan haberler olduğuna dikkat çekilerek, bölgenin, doğal flora fauna elemanları ile birlikte tam bir yaşam ortamı ve kendine özgü bir kumul ekosistemi örneği olduğu kaydedildi.

“Adamızın kuzeyinde böyle doğal kumullarımız yok olmakla karşı karşıyadır” denilen açıklamada, bölgede, kum zambağı, kum sarmaşığı, kum zakkumu gibi birçok bitki bulunduğu, aynı zamanda deniz kaplumbağalarının bu bölgeye yumurtalarını bıraktığı ifade edildi.

Açıklamada bölgenin, fauna ve florasının çok değerli olduğu belirtilirken, korunması, hatta bozulan bölgelerin doğa restorasyonu yapılarak, doğal haline getirilmesi gerektiği kaydedildi. 

-“Yeni yatırımlar yapılmasını istemiyoruz”

“Mevcut sahillerden halkın yararlanmaya devam etmesi, bölgede yaşamını sürdüren bitki ve hayvanların yaşam alanlarına zarar gelmemesi, doğal güzelliğinin korunması için yeni yatırımlar yapılmasını istemiyoruz” denilen açıklamada, yetkililerin ve halkın gerekli duyarlılığı göstermesi istendi.

Açıklamada, bu amaçla yarın yapılacak etkinliğe tüm halk davet edildi.

Etkinliğe destek veren sivil toplum örgütleri şöyle:

“Her Daim Doğa Dostları, Kıbrıs Sulak Alan Topluluğu, Toplumsal Varoluş Derneği, Karpaz Dostları Derneği, Mağusa Kadın Merkezi Derneği, Toplumcu Demokrasi Partisi, Yeşil Barış Hareketi, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Mağusa Kültür Derneği, Retro Çalgıcıları, Mağusa Kent Müzesi Derneği, Mağusa Suriçi Derneği, Kıbrıs Sanat Derneği, Lefke Çevre ve Tanıtım Derneği, Doğu Akdeniz Üniversitesi Birlik ve Dayanışma Sendikası.”

 

 

Veteriner Dairesi Müdürlüğü Halk Sağlığı Birimi’nin rutin denetimlerinde, bir firmaya ait yoğurtta mikrobiyolojik üreme, diğer bir firmaya ait yoğurtta ise yasal mevzuatta belirtilen kuru madde miktarının altında kuru madde tespit edildi.

Veteriner Dairesi’nden yapılan açıklamaya göre, halk sağlığı ve gıda güvenliği bakımından gerekli standartların yerine getirilmesi ve piyasaya arz edilen hayvansal orijinli gıdaların etkin kontrolünün sağlanması maksadıyla 26 Haziran-25 Temmuz tarihlerini kapsayan dönemde yapılan denetimlerde, 17 adet süt imalathanesi, 23 adet kasap, 4 adet yumurta paketleme, 2 adet tavuk kesimhanesi, 3 adet et işleme tesisi denetlendi. Ayrıca 152 adet fiziki ithalat muayenesi de gerçekleştirildi.

Açıklamada, yapılan ithalat muayenelerinde 25 adet numune alınarak Ulusal Gıda Referans Laboratuvarı’nda 22 tanesine mikrobiyolojik, 3 tanesine ise kimyasal analiz yapılarak sonuçlarının uygun bulunduğu kaydedildi.

Aynı dönem içerisinde iç piyasa denetimlerinden farklı firmalara ait yoğurt, hellim, peynir, çiğ tavuk, hamburger numunesinin analiz edildiğinin ifade edildiği açıklamada, analizler sonucunda bir firmaya ait yoğurtta mikrobiyolojik üreme, diğer bir firmaya ait yoğurtta ise yasal mevzuatta belirtilen kuru madde miktarının altında kuru madde tespit edildiği ve gerekli önlemlerin alındığı belirtildi.