CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman önceki gün yaptığı açıklamada “Kıbrıs konusuyla ilgili müzakerelerin ancak Güney Kıbrıs’ta 2018 Şubat ayında yapılacak seçimlerden sonra başlayabileceğini” söyledi ve şöyle devam etti;
“BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in New York’ta iki liderle yapacağı görüşmelerin, Güneydeki seçimler sonrası açısından bir tür hazırlık olacağını düşünüyoruz.”
Erhürman bunları söylediğine göre, demek ki bir yerden veya birilerinden bilgi aldı.
Bunu da açıkladı;
“Kısa süre önce AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianou ile görüştük, onlardan aldığımız bilgiler var.”
Ve demek oluyor ki, KKTC’de beşinci kol faaliyetlerini yürütmekle görevli olan AKEL, gereken yönlendirmeleri de yapıyor.
Yani, 50 yıl beklediğimiz yetmezmiş gibi, şimdi de Güney Kıbrıs’ta seçimlerin yapılmasını bekleyeceğiz.
Halbuki söylenenler bunlar değildi.
Ne demişti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı?
“Müzakereler olumsuz sonuçlanırsa KKTC olarak yolumuza devam edeceğiz.”
Meğer, bu bir aldatmadan ibaretmiş.
Ve görünen o ki; yine kuzu kuzu oturup Rum’u bekleyeceğiz.
Bu arada meselenin bir boyutu daha var;
Müzakereleri gündemde tutarak KKTC ile Türkiye’nin birlikte belirleyecekleri yeni yol haritasını engellemek.
UBP VE DP HEDEFTE
Tabii ki mesele 2018 Şubat ayında Güney Kıbrıs’ta yapılacak başkanlık seçimleri değil.
Zaten yapılacak olan seçimi de yine Nikos Anastasiadis kazanacak.
Asıl mesele KKTC’de yapılacak olan genel seçimler ve bunun sonucudur. Beklenen de budur.
Bu sonuçtan sonra da müzakereler yeniden başlayacaktır. Bütün hazırlıklar ve senaryolar da buna yöneliktir.
Konuyu biraz daha açalım;
İstedikleri çözüm şeklini dayatmaya çalışan güçlerin Cumhurbaşkanı Akıncı’dan yana bir sıkıntıları yoktur. Zaten, Akıncı istenilen herşeyi vermiştir.
Sıkıntı; UBP-DP hükümetidir.
Ve, 2018 yılında KKTC’de yapılacak genel seçimlerde UBP ile DP’nin iktidardan uzaklaştırılmasının hesapları yapılmaktadır.
Çünkü UBP ile DP hükümette oldukları sürece teslimiyetçi bir çözüm şeklini kabul etmeleri mümkün değildir.
İşte bu nedenle ana hedef UBP ile DP’yi etkisizleştirmektir.
Son günlerde bazı çevreler ve “Milli Cephe” adını kullanan ajan-provokatörler tarafından UBP ile DP’ye yönelik olarak gündeme getirilen provokatif ve gerçek dışı saldırıların amacı da budur;
UBP ve DP içerisinde tartışmalar ve bölünmeler yaratmak, bu iki partiyi zayıflatmak ve seçimlere de bu şekilde gitmek.
İşte “müzakereler seçimlerden sonra başlayacak” denilmesindeki içerik ve anlam budur.
Dikkatli ve uyanık olmakta yarar var…
GÜNDEM
22 Aralık 2024SPOR
22 Aralık 2024GÜNDEM
22 Aralık 2024SPOR
22 Aralık 2024SPOR
22 Aralık 2024GÜNDEM
22 Aralık 2024GÜNDEM
22 Aralık 2024