Kıbrıs Türk halkına yönelik katliam ve diğer saldırıların geçmişine gitmek istemiyorum.
Zaten, halkımız geçmişte yaşananları çok iyi biliyor ve hatırlıyor.
Kimileri “Rum zihniyeti değişti, Rum çözüm istiyor” diyor, ama bu doğru değil.
“Kendisini tüm Kıbrıs’ın tek sahibi ve efendisi” olarak gören Rum zihniyetinde en küçük bir değişiklik yok.
Ama, arada bir fark var.
Rum geçmişte, Kıbrıs Türk halkını silahla yok etmeye çalışıyordu, şimdilerde ise ekonomik olarak.
Bunun örneklerini de her gün görüyoruz.
KKTC’ye yönelik ambargolar ve izolasyonlar devam ederken, KKTC ekonomisini, sanayisini, üretimini, turizm ve eğitim sektörünü yok edebilmek için Rum, adı konulmamış savaş başlattı.
KKTC turizmini çökertebilmek için, yabancı turistlerin KKTC’ye geçmesine izin vermezken, KKTC’deki otelleri “yasak” listesine aldı. Bunu da tüm dünyaya ve uluslararası seyahat acentelerine bildirdi.
“KKTC’ye sakın ola turist göndermeyin” diye de tehditler savurdu.
Devam edelim;
KKTC’de üretilen her türlü ürün de, “Yeşil Hat Tüzüğü” olmasına rağmen, Rum hedefinde. KKTC’de üretilen mermer, patates ve diğer ürünlere karşı savaş açılmış durumda. Bu ürünlerin Güney Kıbrıs’a geçmesini önlemek için her yolu ve yöntemi kullanıyorlar.
KKTC ekonomisini çökertmeye yönelik bu adı konulmamış savaş devam ederken, Rum yeni bir saldırı da daha bulundu.
Yeni hedef ise; KKTC inşaat ve emlak sektörünü çökertmek.
Bu doğrultuda Rum Yönetimi’nin talimatıyla İngiltere’deki Rum lobileri harekete geçti. İngiltere’nin en yüksek tirajları gazetelerine verdikleri paralı duyurularda “KKTC’den sakın ola ev, arazi, mülk satın almayın” deniliyor.
Bu arada tehdit ve korkutmanın da bini bir para.
Ve, görülüyor ki; KKTC top yekun bir saldırı altında.
****
KKTC’ye yönelik adı konulmamış bu savaş sürdürülürken, Rum Yönetimi “müzakerelere kaldığımız yerden devam edelim” çağrısında bulunuyor.
Bu da pişkinliğin dik alası.
Bir yanda KKTC’yi ve Kıbrıs Türk halkını yok edebilmek için savaş yürütülecek, diğer yanda da “müzakerelere yeniden başlayalım” çağrısı yapılacak.
Olacak gibi değil.
Müzakerelerde “kalınan yer” ise Türkiye’nin garantörlüğü ile müdahale hakkının kaldırılması ve türk askerin Kıbrıs2tan çekilmesi.
İşte, Rum tarafı bunları kabul ettirebilmek için müzakerelerin yeniden başlamasını istiyor.
Kendisini “kurnaz” Türk tarafını ise “aptal” yerine koyuyor.
O baş ve gerçekleşmeyecek hayale ulaşmayı hedefliyor.
Peki, diyelim ki Rum o hayale ulaştı, Türkiye2nin garantörlüğü ile müdahale hakkı kalktı ve Türk askeri Kıbrıs’tan çekildi, ne olur?
Rum işte o gün, bugün yürütmekte olduğu adı konulmamış savaşın adını “İkinci Girit Savaşı” olarak oyar.
Bu nedenle, dikkatli ve uyanık olmakta yarar var. .
GÜNDEM
18 Aralık 2024SPOR
18 Aralık 2024GÜNDEM
18 Aralık 2024SPOR
18 Aralık 2024SPOR
18 Aralık 2024GÜNDEM
18 Aralık 2024GÜNDEM
18 Aralık 2024