Kıbrıs konusu ile ilgili müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlatılmasının gündeme gelmesiyle birlikte, ülkede çok büyük provokasyonlar başlatıldı.
Tabii ki bunun iki büyük ana nedeni var;
Birinci hedef; KKTC’de “Türkiyeli-Kıbrıslı” çatışması yaratmak, birlik ve beraberliği yok edip, Kıbrıs Türk halkını savunmasız bırakmak.
Diğeri ise, halkımızın dikkatini Kıbrıs konusu ve müzakerelerden çekmek. Halk başka gündemlerle meşgul edilirken, Kıbrıs konusunu halletmek.
İşte böylesine kritik günlerden geçerken, tüm çağrılara rağmen, provokasyonlar ve gerginlik devam ediyor. Hatta daha da tırmandırılıyor. Gün geçmiyor ki, yeni bir provokasyon ve yeni bir provokatif haber gündeme gelmesin.
Bunların tümünün de hedefi, yukarıda belirttiğim gibi “Türkiyeli- Kıbrıslı” çatışması yaratmak, halkımızı Türkiye ile karşı karşıya getirmek.
Bunu başarabilmek için de her yol ve yöntem kullanılıyor.
Bu nedenle, dikkatli ve uyanık olmakta büyük yarar var.
****
Son dönemde yaşanan olayların fitilini Afrika gazetesi ateşledi. Türk askeri Afrin’de şehit düşerken, provokatör Afrika gazetesinin “Türk askeri işgalcidir” manşeti istenmeyen olayların yaşanmasına neden oldu.
Türkiye ile Türk askerine yönelik tavırlarıyla tanınan CTP milletvekili Doğuş Derya’nın yemin töreninde attığı sloganlar da bu işin tuzu-biberi oldu.
Daha sonra olaylar biri birine izledi.
Daha sonra, Afrika gazetesi ve Meclis önünde yaşanan olaylar nedeniyle tutuklanan zanlıları yargılayan Yargıç’ın “tehdit edildiği” haberleri gündeme geldi.
Yine aynı çevreler harekete geçip, “düşman” gördüklerini suçlamaya başladı. Yapılmadık hakaret ve küfür bırakılmadı. Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik’in “ Yargıca direkt bir tehdit olmadı, sadece sosyal medyada bazı şeyler yazıldı” demesine rağmen, bu olay da durulmadı.
Dün de, mahkemelerde başka bir olay yaşandı.
Duruşmayı izlemeye giden YDP milletvekili Bertan Zaroğlu, oturmak için Av. Mine Atlı’dan yer istedi. Boş yer olmasına rağmen Atlı, oturduğu yerden çekilmedi. Zaroğlu’na “sana müsaade etmem” dedi.
İşte böylesine basit bir olay, bir anda büyütüldü. Zaroğlu’nun “kadın avukatlara hakaret ettiği” yalanı ileri sürüldü. Sosyal medya da linç kampanyası başlatıldı. Zaroğlu’nun şahsında da YDP hedef alındı. Sosyal medyada “Barbarlar, pislikler, adi herifler, geldiğiniz yere geri dönün” şeklinde
çok çirkin ifadeler yer aldı.
En üzücü olan ise, Kıbrıs Türk Barolar Birliği gibi en saygın kuruluşlardan birinin, bu yalanlara alet olması oldu.
Ve, bu da şimdi başka bir mesele.
Şimdi de avukatlar cepheleşmeye başlayacak.
İşte , tüm bunlar ülkemiz ve halkımız için üzüntü verici. Gerginlik düşürüleceği yerde, daha da tırmandırılıyor.
Bu gidişat da iyi değil.
Aklımızı başımıza toplayalım…
News
