Kayıp şehitlerin defnedilmesi ile TMT’cileri anma törenlerine katılmayan Başbakan Erhürman, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özyiğit, 2. Cumhurbaşkanı Talat ve Cumhurbaşkanı Akıncı’yı temsilen Burcu, Rum casuslarını anmak için düzenlenen törene katıldı
AKEL’in parası ile “Cumhuriyet” adlı gazete yayınlayan Ahmet Muzaffer Gürkan ile Ayhan Hikmet, deşifre olduktan sonra 24 Nisan 1962 akşamı Rum istihbaratı tarafından öldürülmüş ve bu cinayetlerden sorumlu olarak TMT gösterilmeye çalışılmıştı. Bazı çevreler ise bu iki casusu “Demokrasi şehitleri” olarak gösterip, anma törenleri düzenliyor
Dönemin İçişleri Bakanı ve AKRİTAS TEŞKİLATI’nın Kurmay Başkanı Polikarpos Yorgacis, cinayetleri soruşturan Tahkikat Komisyonu’nun 24 mayıs 1962 tarihli oturumunda şunları söylemişti;
“ Gürkan ile Hikmet ajanlarımdı. İki maktul beni sürekli olarak ziyaret ederdi. TMT ve Türk liderliği hakkında bilgi verirlerdi. Bazen, onları ben aratırdım, bazen de onlar kendileri gelirlerdi.”
Rum Gizli Haber Alma Örgütü Şefi Lağudondis de , 12 Temmuz 1962 tarihinde yaptığı açıklamada şöyle diyecekti; “Başlıca vazifem Kıbrıs Türklerini birbirine düşürmek, muhtelif grupları takip etmekti. Türk toplum içinde bana en çok yardım edenler Ayhan Hikmet ve Muzaffer Gürkan’dı”
Ahmet Muzaffer Gürkan ile Ayhan Hikmet, dönemin İçişleri Bakanı ve Akritas Teşkilatı’nın Kurmay Başkanı Polikarpos Yorgacis’i ziyaret edip, TMT ve Türk liderliği hakkında bilgi verirken, Ayhan Muzaffer Gürkan, 27 Mart 1962 tarihinde Yorgacis’i yeniden ziyaret eder. Yorgacis, Gürkan ile yaptığı konuşmayı kaydeder ve bu konuşmayı iki avukat öldürüldükten sonra, TMT ile Türk liderliğini suçlamak için Tahkikat Komisyonu’nun 21 Mayıs 1962 tarihli oturumunda dinletir. Bu konuşmalar aynen şöyledir;
GÜRKAN: Albay Tırpan, Neapoli’nin arkasında olan mektebin yanındaki evimin karşısında olan, Hristiyanların da komşu olarak bulunduğu ve TMT’nin Grup Lideri olan, dolayısıyla bizim mahallenin Grup Lideri olanın evine geldi.
YORGACİS: O mahallenin mesulü kimdir?
GÜRKAN : Önce buna inanmadım. Fakat, Pazartesi gecesi Türk Alayı Komutanı Turgut Sunalp’ın muavini Albay remzi Tırpan’ı , Kemal Ahıskal isimli şahsın evine girerken gördüm. Benim evimin numarası 12’dir. Onunki ise 10 olduğunu tahmin ederim….Remzi Tırpan…
YORGACİS : Bu, Sunalp’ın muavini mi?
GÜRKAN : Evet.
YORGACİS: Devam ediniz.
GÜRKAN : Ben, Remzi Tırpan’ın bu adamın evine geldiğini gördüm ve Salı gecesi de karımla beraber onun evine gittim.
YORGACİS : Kemal Ahıskal’ın evine mi?
GÜRKAN : Evet .
YORGACİS: Yani, Pazartesi gecesi.
GÜRKAN : Pazartesi gecesi, hadiselerden sonra.
YORGACİS : Hadiseler olduktan sonra?
GÜRKAN : Evet, olduktan sonra. Salı gecesi karımla evine gittiğimde bana “sevinçli haberim var” dedi. Ben de ne gibi dedim. Cevaben dedi ki; “Remzi Tırpan ile subaylarının otomobilini görmedin mi?” “Ever gördüm” diye cevap verdim. Bunun üzerine bana dedi ki “Bize hazır ve hazırlıklı olmamız için emir verdi, çünkü şimdi fevkalade durum vardır. Ben de “Rum halkına karşı hazırlıklı mısınız, çünkü zannedersem silahlıdırlar” dedim. Bana evet dedi ve ilaveten, onlar silahlı iseler biz de silahlıyız. Bana dedi ki; Türk-Rum hudutlarını ayıran bölgelerde TMT’nin bekçi grupları vardır. Bunlar devamlı surette nöbet bekleyeceklerdir. Çünkü, Tırpan Rumların Türklere hücum edeceklerinden korkmaktadır. Bu korkuyu ve şüpheyi Tırpan’a veren kumandanı Sunalp’tır. Sunalp ile Denktaş çok sıkı ahbaptırlar. Durum şudur. Halk pamuk halindedir. Yanması için fitil beklemektedir. Denktaş böylelikle fitili veriyor. İşte bunun içindir ki Tırpan kendilerine uyanık kalmalarını emretmiştir.
YORGACİS : Bana dedin ki emir çıkardılar, bu nedir?
GÜRKAN : Çıkardılar.
YORGACİS : TMT mi?
GÜRKAN : Tırpan, TMT’nin adamlarına hazırlıklı bulunmalarını, tetikte olmalarını ve bütün gece nöbet tutarak Rumların hareketlerini takip etmelerini, hiç uyumamalarını söyledi. Salı gün sabah erken kalktım. Yolda Türk Alayı’na ait, silahları hazır vaziyette jiplerin Girne kapısından Mağusa kapısına doğru gittiklerini gördüm. Tahminen 10 kadar vardı.
YORGACİS : Hazırlıklı vaziyette mi idiler?
GÜRKAN : Evet hazır vaziyette idiler, askerler silahların başında hazır vaziyette idiler, sabahleyin işe giden işçiler kendilerini görünce alkışlamaya başladılar.
YORGACİS : İşçileri selamladılar mı?
GÜRKAN : Evet.