Advertisement

Av.Fuat Veziroğlu yazdı; Bu kaçıncı bahar?

Mekik diplomasisi yapılıyormuş.
Yani zik-zak.
BM’den adamlar gelmiş, taraflarla görüşüyormuş.
İkili müzakerelerin yeniden başlaması için yoklama yapıyor, zemin hazırlıyormuş.
***
Yahu efendiler, muhterem efendiler…
54 sene 2 aydan beri bu kaçıncı görüşme?
Bu kaçıncı mekik?
54 sene 2 aydan beri tezgâha oturmuşlar, mekik dokuyorlar, daha bir don yapacak kadar kumaş üretemediler.
Rahmetli anamın da bir dokuma tezgâhı vardı, tezgâh başına çöktü mü 24 saatte 8 donluk pamuklu, 8 gömleklik de ipek kumaş çıkarırdı.
Bu kaçıncı mekik, kaçıncı müzakere?
Şairin dediği gibi “bu kaçıncı bahar”?
“Bu kaçıncı bahar, gördüm ki bütün bahçeler tar-ü mar”.
***
Neden mekik sallanmakta?
Yeni bir Montana seyahatinin biletini mi kesecekler?
Ve bu arada düello devam etmekte.
Bizim taraf diyor ki “müzakerenin kaderi Rum tavrında değişiklik olup olmadığına bağlıdır”.
Anastas cephesi derhal mukabil atış yapmakta:
– Türk tavrı değişmedikçe uzlaşma bir yana müzakere bile başlayamaz.
İki tarafın da tavrı belli, ama biz hâlâ Amerika’yı yeniden keşfeder misali Rum’un müstakbel tavrını keşfetmek üzere Macellân misali okyanusa açılmışız.
Meraktan boğulmak üzereyiz.
***
Neyin tavrı efendiler, neyin tavrı, tavır ortada değil mi?
İslâm’da 5 vakit namaz var, oysa Anastas günde 25 vakit namaz kılmakta.
O tavrı Yunan Dışişleri Bakanı Koçiyas daha dün bir kez daha faş etmiştir:
– Türkiye’nin garantörlüğü kalkmalı.
***
Buna rağmen bizimkiler bekliyor, Rum tavrı belli olsunmuş.
Geçen günkü yazımda demiştim ki “tekkeyi bekleyen derviş çorbayı içermiş”.
Akıncı çorbaya yumulma hazırlığında.
Çorba varsa tabii.
Çorba olsa bile açıktır ki Anastas bu çorbayı Akıncı’ya içirmek niyetinde değil.
Ya tilki oyunu oynayacak, ya da leylek oyunu.
***
Leylek bir gün tilkiye bir davet yapmış ve demiş ki “tilki kardeş, bu akşam bize uğra da akşam çorbasını beraber içelim”.
Tilki davete icabet etmiş.
Leylek çorbayı dikenli bir çalı üstüne saçmış, gagasıyla çorbadaki mercimek tanelerini yutmaya başlamış, tilki ancak seyredebilmiş.
Tilkinin daveti üzerine ertesi akşam leylek tilkiye uğramış.
Tilki çorbayı yamyassı bir kabın içine boşaltmış, diliyle çorbaya yumulmuş, lak-lak içmeye başlamış.
Leyleğin gagası ancak derin kaplardaki çorbayı içebildiğinden tilkiyi sadece seyretmiş.
***
Akıncı öğrenmelidir ki…
Gönül oyunu değildir bu iş.
Ya tilki oyunudur, ya da leylek oyunu.