ABD destekli İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere yönelik katliamı devam ederek, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay şu açıklamayı yapmıştı;
“Gazze’de sivillere karşı yaşanan bu şiddet olayları bir toplumun var olabilmesi açısından güvenliğin aslında halen en önemli unsurlardan birisi olduğunu bir kez daha hepimize göstermiştir. Bu bağlamda Kıbrıs Türk halkının güvenliğini sağlayacak etkili bir garanti sistemini neden talep ediyor olduğunu anlamakta zorlanan ya da anlamak istemeyenlerin Filistin’de yaşananları dikkatle izlemesinde yarar görüyoruz.”
Başta , Meclis Bakan yardımcısı Zorlu Töre olmak üzere pek çok milletvekili ile sivil toplum örgütleri de yaptıkları açıklamalarda , Gazze’de yaşananları kınarken, “Türkiye’nin garantörlüğü ile Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığının” önemine dikkat çekmişlerdi.
“Türkiye’nin garantörlüğü ile Kıbrıs’taki Türk askeri varlığından vazgeçilemeyeceği” yönünde de açıklamalar yapılırken, bir anda devreye giren CTP Milletvekili Doğuş Derya ise, sosyal paylaşım sitesinden şu açıklamayı yaptı;
“Filistin’de yaşananları garantörlük meselesine bağlamak sadece popülizm değil tarihi de bilmemek demektir. Gerçi popülizm yapmak için bilimsel bilgiye ihtiyaç yoktur.”
Bunlar da, Doğuş Derya’nın “kendi siyasi görüşleridir” diyebiliriz. Ama, Rum Yönetimi ile Rum gazetelerinin de, Doğuş Derya gibi değerlendirmelerde bulunması dikkat çekicidir.
Bunlara da bir bakalım;
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, KKTC’de gerçekleştirdiği temaslar ile yaptığı açıklamalar Rum basınında geniş yer bulurken, Fileleftheros gazetesi “Mantık Dışı Bahaneler- Ankara Garantileri İstemek İçin Gazze’deki Olaylara Atıfta Bulunuyor” başlıklarıyla yayımladığı haberinde, şöyle dedi;
“ Ankara, garantiler ve müdahale haklarının muhafaza edilmesine ilişkin talebini desteklemek için, şimdi de İsrail’in Gazze Şeridi’yle olan sınırında yaşanan olaylara atıfta bulunuyor. Akdağ, son günlerde yaşanan olaylarla mantık dışı bir bağlantı kurarak, Türkiye’nin garanti ve müdahale hakları olmazsa, Kıbrıslı Türklerin de Filistinlilerle aynı kaderi paylaşacağı mesajını veriyor.”
Diğer Rum gazetelerinin haberleri ise şöyle;
Politis gazetesi haberi “Garantiler-Ordu Kıbrıslı Türkler İçin Güvenlik… Ankara Filistinlileri Öne Koyuyor” başlığıyla yer verirken, Alithia “Türkiye Başbakan Yardımcısı Gazze Gibi Olmaması İçin Garantileri İstiyor”, Haravgi ise “Türkiye Başbakan Yardımcısı Garantiler Kıbrıslı Türklere Gerekli Diyor- İsrail’in Filistinliler Karşısındaki Saldırılarına Atıfta Bulunuyor” başlığıyla verdi.
Yukarıda da belirttiğim gibi, Doğuş derya, kendi siyasi görüşlerini ve değerlendirmelerini gündeme getirebilir, açıklama ve değerlendirmede bulunabilir.
Ama, mesele bu değildir.
Mesele, Doğuş Derya’nın söyledikleri ile, Rum gazetelerinde yer alan haberler ile değerlendirmelerin birebir örtüşmesidir.
Peki, buna nedir?
Bu sorunun yanıtını da siz verin.