Hükümet krizi olduğu gibi aşk krizi de olabilir, Akıncı-Anastas aşkı buna veciz bir örnektir. Eskiden birbirlerine baklava yediriyorlardı, şimdi lâf salatası yediriyorlar. Bu tür krizlerin aşılmasında aşkla ilişkiler uzmanlarının çöpçatanlığına ihtiyaç vardır. Bendeniz işte bu görevi üstlenmiş bulunmaktayım. Aşk yaralarının nasıl sarılacağı, eski güzel günlere nasıl ve nerede varılacağı hususunda “My Friend Mustafa”ya sunacağım öneriler berveçhi âti’dir.
***
Akıncı öncelikle ve incelikle Anastas’a cep telefonundan “Niiigo, pabucu yarım, çık dışarıya oynayalım” şeklinde sıcak bir mesaj atmalıdır. Anastas buna rağmen sokağa inmezse Lôkmacı’ya giderek uzun hava makamında “bekledim de gelmedin” şarkısını nakarat etmelidir. 1963’den beri aşina olduğu bu şarkının Anastas’ı harekete geçirmesi kuvvetle muhtemeldir.
Hazır Lôkmacı’ya kadar gitmişken “My Friend Mustafa” ek olarak bir de “biz ayrılamayız” şarkısı patlatırsa Anastas buna zor dayanır.
Güller ayırsa bile
Tüller ayırsa bile
Çöller ayırsa bile
Biz ayrılamayız.
***
Buna rağmen Anastas saklambaç oynamaya kalkışırsa sıra “ayrılsak da beraberiz” şarkısına gelmektedir ki zaten ruhen beraber olduklarından Anastas artık kaçamak yapamaz.
Tarlalarda orağız biz
Yarı yolda durağız biz
Kem gözlerden ırağız biz
Alev alev çırağız biz
Ayrılsak da beraberiz.
***
Evden gizlice savuşma ve yeniden kavuşma anı geldiğinde ise dikkat edilmesi gereken kat-i ve hayati kurallar vardır. Senede Bir Gün filminde olduğu gibi yarım kalmış aşkların bölünmüşlüğüne son verilmesi ve yeniden birleştirilmesi açısından buluşma yerinin aşkın ilk doğduğu mekân olması kaçınılmazdır. Aşkın bölünmüşlüğüne son verilmesi ve birleştirilmesi tamamlandıktan sonra sıra tabii ve elbette ki memleketin bölünmüşlüğüne son verilmesine ve birleştirilmesine gelecektir. Nitekim ikide birde karşılıklı olarak “elbet bir gün buluşacağız, bu böyle yarım kalmayacak” şarkısını terennüm etmeleri boşuna değildir.
Her pilâva alışacağız
Elbet bir gün buluşacağız
Bu böyle yarım kalmayacak
Sanki yeni yıkanmış tabak
Gibi kafalarımız kabak
Elbet bir gün buluşacağız
ENOSİS dersimize artık
Daha da çok çalışacağız.
***
Demek ki bundan sonraki buluşma ilk buluşmada olduğu gibi Ledra’da ve Büyük Han’da olmalıdır. Ledra’da Greek Coffee içilmelidir, oradaki kapıcı ve kahveciler “My Fridend Mustafa”yı alkışladıktan sonra ise beşuş bir çehreyle Büyük Han’a geçilmelidir. Büyük Han’a geçilirken şamşici ve lôkmacılara el sallanarak aheste gidilmelidir, Orbay’ın lôkantasına varıldığında ise Anastas’a caba ocaktan 7 tepsi baklava ve 12 tepsi ekmek kadayıfı takdim edilmelidir. Anastas ilk günlerde olduğu gibi “My Friend Mustafa” söz dizisini can-ı yürekten ve bahusus bir kez daha telâffuz etmelidir, filmin sonu ise emperyalizmin dolar beygirine bindirilmiş “yes be annem”ci kıtaların alkışlarıyla bitmelidir. Her ihtimale binaen güven artırıcı önlemler alınmasına devam edilmeli ve meselâ Gönyeli tepelerine yedek olarak birkaç toplu mezar daha kazılmalı, Anastas’ın alnına ise tükenmez kalemle “Molôn Lâve” yazılmalıdır.