Kıbrıs’ta Enosis mücadelesi, 1821 yılında başladı. Bunun öncülüğünü de Rum Ortodoks Kilisesi yaptı. Milli hedef olarak belirlenen Enosisten de hiçbir zaman vazgeçilmedi.
Kıbrıs’a 1878 yılının Temmuz ayında gelen ilk İngiliz valisini karşılayanların başında da Rum Ortodoks Kilisesi’nin Başpiskoposu vardı ve şöyle diyordu;
“Tek isteğimiz Kıbrıs’ın Yunanistan’la birleşmesidir.”
Bu mücadele daha sonraki yıllarda da devam etti ve 1931 yılında Enosis isyanı patladı. Bunun da öncülüğünü Rum Ortodoks Kilisesi yaptı.
Ve, daha sonrasında 1950 yılının 15 Ocak günü Enosis plebisiti yapıldı. Bunun öncülüğünü ise kilise ile birlikte AKEL yaptı.
Kiliselere konan defterlerde iki seçenek vardı. “Kıbrıs’ın Yunanistan’la birleşmesini istiyorum- Kıbrıs’ın Yunanistan’la birleşmesine karşıyım.”
Rumlardan, papazların önünde bu iki seçenekten birini imzalamaları isteniyordu. Tabii ki, bu plebisite katılan Rumların tümü de “Kıbrıs’ın Yunanistan’la birleşmesini istiyorum” seçeneğini imzaladılar.
Bu arada, kandırılıp kiliselere götürülen bazı Kıbrıslı Türkler de vardı. Onlara da ilk seçeneği imzalattılar.
Ve, bu plebisit, Kıbrıs’ta yaşanacak olan kanlı olayların kapısını da açtı. Bu plebisite dayanan Rum-yunan ikilisi Kıbrıs konusunu BM’ye götürüp Enosis kararının çıkarılmasını istedi. Bunu başaramayınca da EOKA terör örgütünü kurdular. Silah ve kanla Enosisi gerçekleştirebileceklerini zannettiler.
Daha sonra yaşananları ise hepimiz biliyoruz.
***
Geçtiğimiz yıl ise, Rum Meclisi Enosis Plebisiti’nin Rum okullarında kutlanması için bir karar aldı. Türk tarafı buna çok sert tepki gösterirken, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı “bu karar geri alınmadan müzakere masasına oturmayacağını” söyledi.
Ama ne var ki bu karar alınmadı. Rum Yönetimi Balkanı Anastasaiadis, bu kararı mahkemeye havale ederek, hasır altı etti.
Ve hala daha bu karar geri alınmış değil. Akıncı da müzakere masasına yeniden oturmanın yollarını arıyor.
Önceki gün de, Enosis Plebisiti’nin 68. yıldönümüydü. Rum Eğitim bakanlığı da Rum okullarına bir genelge gönderdi. Genelgede “Enosis Plebisiti’nden ilham alındığı” belirtilirken, şöyle deniyordu;
“Hedefimiz Kıbrıs Cumhuriyeti’ni korumak ve Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmaktır.”
Velhasıl kelam Rum zihniyetinde en küçük bir değişiklik bile yok.
Ve, bu zihniyetle nasıl bir çözüme ulaşılacak?
Bunu da siz değerlendirin…
News
