DOLAR 32,3400 -0.07%
EURO 34,8790 0.06%
ALTIN 2.392,77-0,15
BITCOIN 20685723,67%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Akıncı’nın değişmeyen stratejisi… Her şey seçim için!

Akıncı’nın değişmeyen stratejisi… Her şey seçim için!

ABONE OL
10 Şubat 2020 11:24
Akıncı’nın değişmeyen stratejisi… Her şey seçim için!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

NACAK GAZETESİ- Geçmişte TKP Millevekili Durduran’ı “Türkiye ile ilişkilerimizi zora sokuyor” diyerek TKP’den ihraç eden ve YDP ile birlikte hareket eden Mustafa Akıncı, bugün Türkiye ile ilişkileri zora sokuyor.
Mustafa Akıncı TKP Genel Başkanı olduktan sonra, 1989 yılında Alpay Durduran ile arkadaşlarını “Türkiye ile ilişkileri zora sokuyorlar” diyerek TKP’den ihraç etikten sonra, 1990 yılında yapılan seçimlere de Yeni Doğuş Partisi (YDP) ile birlikte katıldı ve milletvekili seçildi.
CTP eski milletvekillerinden Hasan Sarıca da sosyal medyada yaptığı dikkat çekici açıklamada şunları söyledi;
“Yıl 1990. Demokratik Mücadele Partisi (DMP) oluşturuldu. Oluşturanlar arasında CTP Genel Başkanı Özker Özgür, TKP Genel Başkanı Mustafa Akıncı ve bugünlerde yeni versiyonu gündeme gelen YDP vardı. Dünkü YDP ne idi ise bugünkü YDP de bence odur. YDP ile yürümekte sakınca görmeyenler bugün ne diyor. Kendimi ayrı tutmuyorum. Ben ve Akıncı dahil bir kısım aday YDP’lilerin de oyları ile milletvekili seçildik.”

Mustafa Akıncı, TKP Genel Başkanı olduktan sonra, TKP Milletvekili Alpay Durduran ile arkadaşlarını “Türkiye ile ilişkileri zora sokuyorlar” diyerek 1989 yılında TKP’den ihraç etmişti. Alpay Durduran da TKP’den ihraç edilmesi olayının nedenlerini, Yenidüzen, Kıbrıs Postası ve Havadis gazetelerine yaptığı açıklamalarda şöyle anlatmıştı;
“AKINCI BENİ İHRAÇ ETTİ”
“Sayın Akıncı başta olmak üzere geldiler partiye ve partiyi kurtarmak üzere faaliyete geçtiler. Ben bu hareketin yanlışlığına karar vermiştim…. Bu uyum çalışmaları sürerken memnuniyetsizlerin sayısı parti içerisinde sürekli arttı ve muhalefete geçtiler. O çerçevede bazı arkadaşlar partiye dönüş yaptılar seçimlerde kurtaracaklar partiyi diye harekete geçtiler. İşte buna rağmen bu seçim başarısızlığı da geldi. Onun için son bir şey olarak ben parti başkanlığına tekrar aday oldum ve Mustafa Akıncı’ya karşı kaybettim. Ve tabii kurultay günü salona baktığımda birçoğunu tanımıyordum. Nereden geldiler, üye oldular da o salona geldiler belli değildi yani… Bilerek gittim ve seçimi kaybettim. Sayın Bozkurt da bunların olacağını bildiği için daha önceden vazgeçti ve aday olmadı tekrar. Ve TKP de yeni bir şekle girdi. Yeni bir şekle girdi nasıl olduğu anlaşıldı kesin olarak. Biz bir dernek kurduk. Kıbrıslılar Dayanışma Derneği diye. TKP’nin programından alıntı yaparak söylediğim bir şeyi Halkın Sesi Gazetesi yayımladı. Onu delil göstererek parti görüşlerine aykırı faaliyette bulunuyorum diye beni partiden Akıncı ve arkadaşları attılar.”
“TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİ ZORA SOKMAK”
“Mustafa Akıncı o zaman belediye başkanıydı, döndü parti başkanı oldu. …Dolayısıyla bu tezgah sürekli işledi, ondan sonra ve en sonunda da Türkiye ile ilişkileri zora sokmakla suçlayan çabaların sonucunda beni 1989 yılında partiden ihraç ettiler.
Yani benim istifa ettiğimi sandı bazıları ama hayır istifa etmedim ben. Ben partinin programına ve o güne kadar sürdürmekte olduğum politikalara paralel olarak etkin bir faaliyet içindeydim. İki başlılık yaratıyorum diye suçlandım. Bu tabi genel bir tanımdır. Buna delil olarak gösterdikleri şey parti programından okuduğum bir paragraftı. Halkın Sesi gazetesinde yayınlandı o konuşmam. O konuşmadaki bir paragrafı delil olarak gösterdiler. Bu paragraf da partinin programında mevcuttu. Yeni herkesin uyması mecburi olan bir paragraftı. Bu paragrafı okudum diye beni ihraç ettiler.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.