Alithia’nın “Kıbrıslı Türklere, Taksimin Tercih Olmaması Gerektiği Mesajını Verdi” başlıklı haberine göre, Kıbrıs’ın “taksimin eşiğinde olduğu” ifadesini de kullanan Anastasiadis, “47 yıldır Kıbrıs Rum tarafının verdiği acılı tavizler, bugüne kadar değişmeyen taksim ve Kıbrıs’ta Türk mandası yaratmak hedefini taşıyan Türk planlamalarını değiştirmeyi başaramadı” iddiasında bulundu.

Anastasiadis, “Buna rağmen bizim ısrarımız aşılamadı çünkü işgalin kaderi Kıbrıslıların kaderi olmamalı” dedi.

Anastasiadis, 1960’tan bugüne yaşananları anlatırken “Kıbrıslı Rumlar arasındaki anlaşmazlık, yasa dışılığa ve Atina cuntasının darbesine, bunun sonucu olarak da istila ve o zamandan beri devam eden işgale sürükledi” ifadesini kullandı.

Göreve geldiği ilk günden beri, “eldeki bütün imkânları da kullanarak “kazananı-kaybedeni olmayacak, iki toplumun endişelerine ve özelliklerine saygılı, temel özgürlükleri koruyacak ve insan haklarını onurlandıracak, Doruk Antlaşmaları, BM kararları, AB ilke ve değerlerine dayalı bir çözüm için çalıştığını” belirten Kıbrıslı Rum lider, özetle şunları ekledi:

“KIBRIS CUMHURİYETİ’Nİ FESHETMEYECEK, FEDERAL SİSTEME EVRİLTECEK ÇÖZÜM”

“Kıbrıs Cumhuriyeti’ni feshetmeyecek ama bir çeşit, üçüncü taraflara bağımlılık olan modası geçmiş garanti sistemlerinden uzak, federal bir yönetim sistemine evriltecek bir çözüm. Geçmişin acılı deneyimlerinden kaçmak adına, devletin işlevselliğini güvenceye almak istiyoruz. BM Genel Sekreteri’nin geçen hafta New York’ta davet ettiği üçlü görüşmeye bu tezlerle katıldım. Maalesef Türk ve Kıbrıs Türk tarafının uzlaşmazlığı ve güvenilmezliği birçok kez teyit oldu. Peşinen kendilerine Kıbrıs Cumhuriyeti’yle eşit ve egemen statü tanınmadan müzakerelere yeniden başlamayı ısrarla reddettiler. Genel Sekreter’in özel temsilci atama önerisinden sonra uzlaşılanlardan caymaları da aynı derecede meydan okuyucuydu.”

Anastasiadis, Kıbrıslı Türklere seslenirken, hükümetinin Kıbrıslı Türklere yönelik politikalarının ve “çözümün, Kıbrıslı Türklerin endişe ve beklentilerine de cevap verecek öneriler sunmasının, onlara duyduğu saygının göstergesi olduğunu” söyledi, “Vatanımızın bölünmesiyle iki devlet çözümü hedefleyen aşırı tezler hiçbir Kıbrıslı vatanseverin tercihi değildir, olmamalıdır” dedi.

Anastasiadis “barış içerisinde birlikte yaşamayı, insan haklarına saygıyı, şimdiki ve gelecek nesillerin geleceğinin emin olmasını sadece AB’nin sağlayabileceğini” de öne sürdü.