NACAK GAZETESİ- Alithia gazetesine göre Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Yunan Ta Nea gazetesine verdiği söyleşide, Türkiye’nin “Doğu Akdeniz’de artık daha dinamik şekilde yayılmacı politika uygulamaya çalıştığını, Libya ile imzaladığı mutabakat ile Deniz Hukuku’nun tamamını reddettiğini ve şantaj metoduyla uluslararası hukuku kendi keyfi yorumuyla dayatmaya çalıştığını” iddia etti.
Rum Yönetimi olarak Türkiye’ye,  aralarındaki deniz sınırlarını belirlemek için istişareye çağırdıklarını, birlikte Lahey Adalet Divanı’na gitmeyi de teklif ettiklerini ancak ret cevabı aldıklarını söyleyen Anastasiadis “gerek bölge ülkeleri, gerek AB tarafından alınan önlemler ile Türkiye,  belirli bölgelerde hakları reddetme ortamı yaratma hedefini başaramayacak” dedi. 
Anastasiadis, EastMed doğal gaz boru hattına imza attıkları Yunanistan ve İsrail ile, Doğu Akdeniz’de keşfedilen doğal zenginliği hem kendi halklarının, hem de Avrupa kıtasının çıkarına değerlendirme ön şartlarını yaratmaya devam edeceklerini söyledi. Rum lider, üçlü görüşmelerle araştırma ayağını finanse eden AB’den ve ABD’den destek bulan bir program oluşturmayı başardıklarını kaydetti. 
“TÜRKİYE İLE ZITLAŞMAK”
Bir sıcak olay ihtimalinden endişe duyup duymadığı sorusuna karşılık “Türkiye’nin istediği gerginliğin düşürülmesi için çalışıyoruz” diyen Anastasiadis şunları da ekledi: 
“Bildiğiniz gibi, Kıbrıs Cumhuriyeti, kriz ve bölgeyi militarize etme oyunu aracılığıyla Türkiye ile zıtlaşmak niyetine de, imkanına da sahip değildir. Ancak AB üyeliğimiz ve uluslararası sistemdeki konumumuzun sağladığı bütün siyasi ve hukuki olanakları en geniş ölçüde kullanıyoruz. Bunda da istikrarla devam edeceğiz. Kıbrıs Cumhuriyeti Ankara’ya, sınırların ihlal edilmesi halinde bunun ciddi bedelleri olacağı mesajını göndermeye özen gösterdi. Yunanistan ve Kıbrıs hükümetleri istikrarlı ve koordineli şekilde etkin bir caydırıcı mekanizma kurmak istiyor.”
Kıbrıs sorununa da değinen Anastasiadis, Türkiye’nin “çeşitli bahanelerle iki yıldır müzakerelerin başlamasına izin vermediğini” iddia ederek, “müzakerelerin yeniden başlamasına, Türkiye’nin Kıbrıs MEB’indeki tahrikkar faaliyetlerine son vermesi dışında bir şart koşmuyorum” ifadesini kullandı.