AB emperyalizmi yaptırım uygulamaktaymış Türkiye’ye.
Neyin yaptırımı bu?
Türk milletinin ve Kıbrıs Türk’ünün deniz diplerinde sahip olduğu haklara sahip çıkmasının, kuru gürültüye pabuç bırakmamış olmasının yaptırımı.
Nedir aslında yaptığı?
21 Aralık’tan beri ne yapıyorsa onu yapıyor, mağdurdan değil haksızdan yana çıkıyor.
Bunun adı ahlâksızlıktır.
***
Bir de diyorlar ki “AB’nin normları varmış, değerleri varmış”.
Var mı, var, ama yalnız kendileri için var, Türk’seniz, hele bir de müslümansanız derhal buharlaşır bütün o değerler, ne insani değer kalır, ne hukuki, ne de demokratik değer.
Eğer Türk söz konusu ise sütün kara olduğunu, güneşin batıdan doğduğunu ısbat etmenin sahtekârlığına soyununlar.
***
Bu gerçeğe rağmen Akıncı’nın hâlâ uzatmalı sevgilisidir bu ahlâksız Avrupa.
Çözüm hikâyelerine, barış masallarına yaslanarak bizi sözde AB cennetine taşıma iddiasının peşindedir hâlâ Akıncı, oysa hiç taktığı yoktur AB emperyalizminin Akıncı’yı. Küresel emperyalizmin odak noktasının Genel Sekreteri Guterres’in de taktığı yok, nitekim cevap vermek tenezzülünde bile bulunmadılar Akıncı’nın gaz mektubuna, yok saydılar.
Zaten Akıncı da yok hükmündedir onların nazarında, sadece kullanmak isterler onu Rum-Yunan ikilisine hizmet yolunda.
Kıbrıs Türk’ünü yok sayanlardan itibar mı bekliyor yani Akıncı?
***
Mektubunu bile cevapsız bıraktılar dedim ya…
Aslında bir cevap vermişlerdir, hem de ne cevap.
Yazılı değil, eylemli bir cevap.
Oturdular, Akıncı’nın ilettiği kâğıdın mürekkebi kurumadan anavatana yaptırım kararı çıkardılar ki o yaptırımın asıl hedefi Ankara değil, Kıbrıs Türk’üdür, mesaj Ankara’ya değil, bize verilmiştir.
Akıncı’nın suratında patlatılan bir şamardır AB cennetinin yaptırım numarası.
Bundan dolayıdır ki Ankara tınmadı bile.
***
İstediği kadar barış gazelleri okusun Akıncı, çiftetelli yerine federasyon havalarında siyasal göbek dansına soyunsun istediği kadar.
Umurunda bile değil emperyalizmin.
Zerrece aldırdıkları yok, çünkü Akıncı’nın sandığı, bize de yutturmak istediği gibi “barış, çözüm, federasyon” peşinde değil onlar.
Türk’ü Rum’a râm etmenin, Rum-Yunan ikilisine peşkeş çekmenin vasıtaları olarak kullanmaktadır emperyalizm bu kavramları.
***
Buna rağmen, sanki bu dünyada değil de hâyâl dünyalarında yaşarmış gibi bir türlü aldatılmaya da doymuyor Akıncı, AB’nin ve BM’nin attığı siyasal kazıklara da.
İlk siyasal kazık, malûm, “yes be annem” furyasında oturtulmuştu.
AB emperyalizmi 2 yıl boyunca Akıncı dahil bütün “yes be annem”cileri siyaseten kullandı, sonra da suyu sıkılmış limon işlemine geçti.
Emperyalizm ne dediyse Akıncı da onu demişti o günlerde.
“Yes be annem” dersek cennete girecektik, “yes” çekenler değil OHİ çekenler cezalandırılacaktı artık, ama tam tersi oldu, Rum’u içeri aldılar, b izi de akıllarınca bekçi köpeği misali kapıda bıraktılar. Emperyalizm Akıncı ve yoldaşlarını kandırdı, Akıncı ve yoldaşları da Kıbrıs Türk’ünü, bundan bile ders çıkarmasını bilmediler, hâlâ AB havaları çalmaktalar.
Netice şu ki Akıncı’yı ciddiye aldığı yoktur AB emperyalizminin.
Çünkü ahlâksızdır AB denen mekanizma.
GÜNDEM
19 Kasım 2024SPOR
19 Kasım 2024GÜNDEM
19 Kasım 2024SPOR
19 Kasım 2024SPOR
19 Kasım 2024GÜNDEM
19 Kasım 2024GÜNDEM
19 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.