DOLAR 32,2702 0.08%
EURO 34,7487 -0.09%
ALTIN 2.404,92-0,17
BITCOIN 2055566-1,41%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Av. Fuat VEZİROĞLU;   ATATÜRK VE… (VI)

Av. Fuat VEZİROĞLU; ATATÜRK VE… (VI)

ABONE OL
20 Kasım 2019 02:41
Av. Fuat VEZİROĞLU;   ATATÜRK VE… (VI)
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“1928-1933 yılları arasında Ankara’da bulunan Fransa Büyükelçisi Charles de Chambrun mütevazi lideri şöyle tarif etmişti:
– Mustafa Kemal hükümdar, halife, diktatör olabilirdi, fakat büyük adam olmak için parlak unvanlara ihtiyaç yoktu. Hiç şüphesiz tahta çıkabilirdi, basireti buna mani oldu. Kibirsizdi, gösterişi sevmez, övünmesini bilmezdi. İhtiraslarını tahdit etmesini bilirdi. Her gün biraz daha filozoflaşıyor, halk arasında kıymeti artıyordu, orijinal adamdı.
***
1932-33 yılları arasında Ankara’da görev yapan ABD Büyükelçisi Charles Sherrill ‘muhalefete hoşgörü’sünü şöyle anlatıyordu:
– Mustafa Kemal akıl, mantık, hakkaniyetle hareket ediyordu, fikirlerine iştirak etmediğiniz zaman bu ayrılığınızın sebeplerini araştırıyordu. Sizi kendisinden başka türlü düşündüren şeyleri öğrenmek istiyordu.
***
Mustafa Kemal menfaat odaklı yandaşları sevmezdi.
Hem özel yaşamında, hem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kendisinden uzak tutardı.
‘Bana muhalif olanlara bir şey diyemem, bunlar kendi görüş ve düşüncelerinde serbesttirler, hatta böylelerini takdir bile ederim, fakat hiçbir fikre dayanmayarak, beni seven halka karşı güya benimle berabermiş gibi göstermeye kalkanların ikiyüzlü siyasetlerine müsamaha gösteremem’ diyordu.
‘Birbirimizi tenkit etmekte yalnızca fayda vardır, bundan asla zarar gelmez, fakat aksinden çok zarar görüleceği tecrübelerle sabittir’ diyordu.
***
Evet…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu ülkeyi parlâmenter sistemle yönetti.
Hem de işte böyle yönetti”.
(Yukarıdaki bölüm Yılmaz Özdil’in 7 Kasım 2019 tarihli Sözcü gazetesindeki köşesinden iktibas edilmiştir).
***
Yılmaz Özdil’in Atatürk hakkında verdiği tarihi bilgiler burada sona ermektedir.
Atatürk işte böyle bir dehaydı.
Dünya tarihinde İstiklâl Savaşı kadar namüsait şartlar içinde kazanılmış başka bir kurtuluş savaşı yoktur, zaten Anadolu ihtilâlinin eşi-benzeri, emsali de yoktur.
Kıbrıs Türkleri olarak amansız bir kurtuluş savaşının ateş çemberlerinden biz de geçtik.
Ama yavruvatanınkini anavatanınki ile kıyaslamak tabii ki katiyen mümkün değil.
Bizim bağımsızlık ve özgürlük kavgamızda yanımızda, arkamızda, içimizde, nereye baksak her yanımızda bir anavatan vardı, bir Mehmetçik vardı.
Sefalet günlerimizde deyim yerindeyse “gak” dedikçe süt, “guk” dedikçe et verdiler.
Rum-Yunan ikilisi ve Batı emperyalizminin amansız mezalimine karşın 11 yıl boyunca karnımızı Kızılay doyurdu, maaşımız Ankara’dan geldi.
***
Oysa Anadolu savaşında Atatürk, başta İsmet Paşa olmak üzere silâh arkadaşları ve Türk milleti yalnız yedi düvele karşı değil, dahilde hain bir padişaha ve kendilerine Hilâfet Ordusu adı verilen bir reziller ve hainler sürüsüne karşı da vuruşmak zorundaydılar.
Cephelerde vuruşurken Atatürk’ün, İsmet Paşa’nın ve diğer komutanların boyunlarında hain bir Şeyhülislâm’ın idam fetvası, hain bir Padişah’ın da idam fermanı bulunuyordu.
Onlar teslim alınmış, mahvolmuş, çürümüş, kokuşmuş bir Osmanlı devletinden çağdaş bir Cumhuriyet çıkardılar.
Aynı koşullar içinde olmasa da biz Kıbrıs Türkleri de bir kurtuluş savaşı verdik, biri ötekinin devamı ve kaynağıdır, Atatürk esaretten yalnız Anadolu’yu değil bizi de kurtarmıştır, bir Atatürk olmasa bir Türkiye Cumhuriyeti, bir Türkiye Cumhuriyeti olmasa bir Kıbrıs Türk halkı, bir KKTC de olmazdı.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.