Cici partimiz CTP’nin gelmiş-geçmiş en kebir reisi en yüksek perdeden manifesto nitelikli yeni bir adet ferman daha buyurdular.
Diyorlar ki:
– 50 senedir federasyon konuşulduğunu söyleyenlerin formülü uygulansa 150 sene daha çözüm bulunamaz.
***
Atma Recep, din kardeşiyiz.
İsabetli olmuyor işkembe-i kübradan yapılan atışlar.
Recep rollerine soyunup karambolden atma sevgili Tufan’cığım.
Kendi kendini vuruyorsun, seleflerini vuruyorsun, siyaseten intihar ediyorsun.
Yoksa Türkçe’mizde şöyle bir tekerleme olduğunu da mı bilmiyorsun:
– Atma Recep, din kardeşiyiz.
***
Demek 50 senedir federasyon konuşulduğunu söyleyenlerin, yani Anastas’ın federasyon madrabazlığını dile getirenlerin formülü uygulansa bir 150 sene daha NAH çözüm bulunur.
Kim bu 50 senedir federasyon konuşulduğunu söyleyenler?
Meselâ bendeniz ve aynı çizgide düşünenler.
Peki be kardeşim, canım kardeşim benim, ben sana benim formülümü uygula mı dedim?
Talât 5 yıl boyunca benim formülümü mü uyguladı?
Akıncı’ya şu anda uygulamakta olduğu formülü ben mi kakaladım?
***
Kendi formülünüzü uygulamadınız mı devr-i Talât günlerinde, sen değil miydin “yes be annem” curcunasının Annanist şampiyonu, ben mi peydahlamıştım o menhus ve menfur projeyi?
Noldu netice?
Hava aldınız, iyot misali açıkta kaldınız.
***
Şu söz Berberoğlu’na ait değil mi:
– Ben görüşmeci olsam 1 ayda bitiririm.
Hadi diyelim ki Berberoğlu bitiremedi, çünkü görüşmeci olamadı.
Ya Talât, kimdi 5 yıl boyunca görüşmeci, kara dizlikli, ak sakallı Vezir dedem miydi?
***
Ne demişti devr-i muhalefet yıllarında ruhani lideriniz Talât:
– Denktaş olmasa biz bu işi 3 ayda bitiririz.
Ben sana sorarım Tufan’cığım, hem de yakana yapışarak sorarım:
– Kaç tana 3 ay vardır 5 senede?
Ben söyleyim sen hesap bilmiyorsan:
– 20 tane 3 ay vardır 5 senede.
Ve tekrar sorarım elimi daha yakandan çekmeden:
– Bu 5 yıl boyunca Denktaş’ın formülünü mü uyguladınız ki kafanızı kayalara çarptınız?
***
Bak Tufan’cığım, farzet ki ben bir televizyonda program yapımcısıyım, sen de yarışmacı, sana 2 tane sorum var, biri şu:
– Napayım be gardaş, Rumlar çözüm istemiyor, ip alıp da Sarayönü’nde asayım mı kendimi sözleri kime aittir, Denktaş’a mı, Eroğlu’na mı, Talât’a mı?
Diğer soru şu:
– Napayım be gardaş, ellerinden gelse bu Rumlar nefes aldığımız havayı da kesecekler sözleri kime aittir, Dr. Küçük’e mi, Denktaş’a mı, Talât’a mı, Marko Paşa’ya mı, Sarı Çizmeli Memet Ağa’ya mı, yoksa Abbas’ın Şerif’e mi?
***
Atma Tufan’cığım atma.
Ne zaman tetiğe dokunsan geri tepmekte elindeki silâh.
Mannos olmuştur herhalde.