Hayli uzun sürdü Akıncı ile Anastas’ın duhûl eylediği rüyam.
Anastas bu arada şunu da faş etmekten kendini alamadı:
– Yapacağımız bu anayasa benim öz, My Friend Mustafa’nın da üvey evlâdı olacaktır.
***
Anastas’ın anayasa taslağının bir suretinin verilmesini istedim.
Akıncı da reddetti…
Anastas da.
– Niçin..dedim.
– Şimdilik gizlidir…dediler.
– Neden…dedim.
– Barış düşmanlarının sabote etmesinden korkuyoruz, her maddesinde mutabık kaldıktan sonra baskın nitelikli bir referandumla her iki halka kabul ettireceğiz…dediler.
***
Dün de belirtmiştim, bir yasa veya anayasanın resmi adı ne olursa olsun bazı hallerde o yasa veya anayasa, vazedilmesinde etkin olan birilerinin adıyla anılır.
Bizim müstakbel ve müstacel anayasamıza My Friend Anastas kendi damgasını vurduğuna göre bu anayasa hukuk tarihinde herhalde Anastas Anayasası olarak bilinecektir.
Zaten bu anayasaya göre kurulacak ucube federasyonda bir tür Anastas Cumhuriyeti veya nam-ı diğerle nev’i şahsına munhasır bir Anastas devleti olacaktır.
***
Bu anayasa taslağının bir suretini elde etmek için çok uğraştım. Başaramadım.
Anastas’a “gel seninle hiç olmazsa bir röportaj yapalım, hiç olmazsa bazı genel bilgiler açıkla bana, ben de halka duyurayım ki ileride çok da sürpriz teşkil etmesin” deyiverdim.
Zar-zor razı oldu, yalnız bir şartı vardı:
– Soru sorarken mahkemede istintak eder gibi sıkıştırmayacaksın beni…dedi.
Çarnaçar razı oldum.
***
Röportaj için Akıncı’dan da talebim oldu.
Ne var ki Nuh dedi peygamber demedi.
– Ben yetkili değilim…dedi, şu anda bütün yetki My Friend Anastas’ın ellerinde.
Şunu sordum:
– Anayasa kabul edildikten sonra da mı bütün yetki Anastas’ta olacak?
Mırın-kırın etti Akıncı, kaçamak bir cevapla geçiştirdi talebimi:
– Günü geldiğinde görürsünüz, ben eşeğe binmeden ayak sallamam, aynen Hilmi Özkök gibi kasaptaki ete de soğan doğramam.
***
Ser verdiler, sır vermediler.
Meraktan patlayacağım.
Röportajı derhal yapalım talebinde bulundum.
Anastas “olmaz” dedi, “yarın gel”.
Çaresiz kabul ettim.
İçimden de dua ediyorum:
– İnşallah bugün git yarın gel faslına başlamaz.
***
Rüyamın sonuna doğru Akıncı’nın neşesi kaçmaya başladı.
Anastas ise tam tersine zil-zurna mutluluk içindeydi.
Kendini adeta Başpapaz’ın sıçrama tahtasının üstünde hissediyordu.
Yaylanıp sıçrasa ezeli hedefine uçacağı havalarındadır.
***
Peki, ne içeriyor Anastas anayasası?
Biraz sabredin, belki ağzından alırım yarın.