DOLAR 32,5957 0.34%
EURO 34,8244 0.2%
ALTIN 2.506,320,89
BITCOIN 20995682,98%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Av. Fuat VEZİROĞLU   BİR DAVANIN SERENCAMI (VII)

Av. Fuat VEZİROĞLU BİR DAVANIN SERENCAMI (VII)

ABONE OL
07 Kasım 2019 10:53
Av. Fuat VEZİROĞLU   BİR DAVANIN SERENCAMI (VII)
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Şimdi de gelelim Gökçekuş hakkında Akıncı’nın bazan doğrudan doğruya bazan da Hakkı Önen vasıtasıyla icra ettiği kanunsuz işlemlere. Bunun için öncelikle Akıncı’nın Hakkı Önen’e gönderdiği 24 Ağustos 2016 tarihli yazıyı irdelemek gerekir. Bu yazıda Akıncı ilk olarak şöyle diyor:
– Yüksek Öğretim Yasası’nın 8(4)(B) maddesi YÖDAK Başkanı’nın Cumhurbaşkanı tarafından “ancak bir Yüksek Mahkeme yargıcının tâbi olduğu şartlarda” görevden alınabileceğini düzenlemektedir.
Hem bunu söylüyor, yani izlenecek yol hakkında bir mevzuat olduğunu kabul ediyor, daha sonra ise dün de belirttiğimiz gibi disiplin soruşturmasının nasıl yapılacağına ilişkin bir prosedür veya hukuksal düzenleme olmadığına ilişkin görüş aldığını vurguluyor, yani Akıncı’nın açıklamasının altı üstünü tutmuyor.
***
Akıncı yukarıda belirtilen yazısını şöyle sürdürüyor:
– YÖDAK Başkanı Hüseyin Gökçekuş hakkında kamuoyuna da yansıyan çeşitli iddialar var, bu iddiaların 8(4)(B) maddesinde sözü edilen şartlar bakımından değerlendirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır, bu yönde hukuki değerlendirmelerini aldığım Ombudsman ve Kıbrıs Türk Barolar Birliği Hüseyin Gökçekuş hakkındaki iddiaların tayin edeceğim bir soruşturma memuru tarafından incelenip soruşturulması gerektiği noktasında birleşmişlerdir.
Burada tekrar pahasına da olsa şunu bir daha vurgulamak isterim ki Ombudsman ve Barolar Birliği Akıncı’nın görüş alması gereken kurumlar değildir, devletin ve devlet organlarının tek hukuki danışmanı ve avukatı Başsavcı’dır.
***
Akıncı, emekli savcı Hakkı Önen’e muhatap yazısını şöyle tamamlamaktadır:
– Bu görüşler doğrultusunda YÖDAK Başkanı hakkındaki iddiaları soruşturmanız ve soruşturma neticesini en kısa sürede yazılı olarak bildirmeniz için sizi soruşturma memuru olarak görevlendirdim. Hukukun temel prensiplerine, adalet duygusuna ve ilgili yasal düzenlemelere uygun bir şekilde hareket edeceğinizden emin olarak görevinizde başarılar dilerim.
Akıncı “emin” olduğunu söyledi, ne var ki bu dua tutmadı, yani Hakkı Önen hukukun temel prensiplerine, adalet duygusuna ve ilgili yasal düzenlemelere uygun bir şekilde hareket edeceğine tam tersini yaptı ve bütün bunları çiğnedi.
Zaten daha önce de belirttiğim gibi Hakkı Önen’in yapması gereken ilk ve tek iş “aman ha, sakın ha, beni soruşturma memuru yapmaya kalkışma, bu konuda yetkin yoktur, yaparsan kanunsuz olur” demek ve bu kanunsuz görevi reddetmekti.
Tam tersini yaptı, o kanunsuz görevin üstüne atladı.
***
Akıncı’nın eski savcı Hakkı Önen’i soruşturma memuru olarak görevlendirmesi Gökçekuş meselesinde ilk kanunsuzluğu teşkil eder.
İkinci kanunsuzluk ise Hakkı Önen’in bunu kabul etmesidir.
Soruşturma memuru atamak işin başlangıcı ve temeliydi.
Temel çürük olduğuna göre Hakkı Önen’in ondan sonra yaptığı her işlem hukuken ve A’dan Z’ye çürük çıkmıştır.
Yaptığı işlemler içinde yasal olan bir tek icraat bile yoktur.
***
Bir an için Akıncı’nın soruşturma memuru atama yetkisi olduğunu ve Hakkı Önen’in yasal olarak atandığını varsaysak bile Hakkı Önen’in bilâhare yaptığı işlemler yine de kanunsuzdur, bunun bir tek istisnası vardır, o da şudur:
Disiplin işlemlerinde Soruşturma memurunun tek yetkisi suçlanan kişinin ve tanıkların ifadesini almaktan ibarettir.
İfadeleri alır ve karar merciine gönderir, hepsi o kadar.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.