Tarih 14 Aralık 2016, Akıncı Cumhurbaşkanı sıfatıyla YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş’a bir yazı göndererek görevden alındığını bildirdi.
Bu yazının özeti şu:
1) Hakkınızdaki iddiaları araştırması için soruşturma memuru olarak atadığım Hakkı Önen raporunu tamamlamış ve bana iletmiştir.
2) 10 tanığın ifadesine başvuran soruşturma memuru tarafsızlık, doğruluk, dürüstlük, eşitlik, ehliyet ve liyakat gibi temel değerlere ve görev icaplarına uygun davranmamış olduğunuz kanaatine ulaşmış ve sizi görevden almamı önermiştir.
3) Bu rapor doğrultusunda ve yasanın verdiği yetkiye dayanarak sizi bugünden itibaren YÖDAK Başkanlığı görevinden aldım.
***
Şimdi birkaç ay geriye gidelim.
Tarih 24 Ağustos 2016, Akıncı eski savcılardan Hakkı Önen’e bir yazı göndererek kendisini soruşturma memuru olarak atadığını bildirdi ve Gökçekuş hakkındaki iddiaların soruşturulmasını istedi.
Akıncı bu yazıda özellikle şunu da vurguladı:
“Hukukun temel prensiplerine, adalet duygusuna ve yasal düzenlemelere uygun bir şekilde hareket edeceğinizden eminim”.
***
İki yazı arasındaki süre takriben 4 aydır, Hakkı Önen 4 ay boyunca kendine göre araştırdı, soruşturdu, Gökçekuş’u yargıladı ve kendine göre onu “suçlu” bulduğunu Akıncı’ya bildirdi. Burada “suçlu” ne demektir, bunları yeri geldikçe izah edeceğiz.
***
Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş Akıncı’nın “azil” yazısını aldığının ertesi günü bana geldi.
Dava açılmasını istedi, avukatlığını kabul ettim.
27 Aralık 2016 tarihinde Yüksek İdare Mahkemesi nezdinde bir iptal davası açtık.
Dava ancak 18 Ekim 2019 tarihinde hükme bağlandı.
***
Bana geldiği daha ilk gün Gökçekuş’a “tebrik ederim” dedim.
“Niçin” dedi.
“Davayı kazandın” dedim.
Hayret etti, “nasıl olur” dedi, “daha açılmamış bir davayı nasıl kazanmış olabiliriz”.
“Olur” dedim, “nasıl olur, ben anlayamadım” dedi, “anlatayım” dedim ve izah ettim:
– Akıncı seni görevden alma sürecini başlatmak üzere eski savcılardan Hakkı Önen’i soruşturma memuru olarak atadı, sadece bu atama senin açacağın davayı kazanmana yeterlidir, çünkü Akıncı’nın seni görevden almak için soruşturma memuru tayin ve işi ona ihale etmeye hak ve yetkisi yoktur, bu davada başarılı olman için aslında başka bir nedene de ihtiyaç yoktur.
***
Yüksek İdare Mahkemesi Akıncı’nın Gökçekuş’a ilişkin azil kararını 18 Ekim 2019 tarihinde iptal etti. Bunun üzerine Gökçekuş kısa bir basın açıklaması yaparak neticeyi kamuoyuna duyurdu. Akıncı da sessiz kalmadı ve aslında Gökçekuş’a yanıt niteliği taşıyan bir açıklama da kendisi yaptı. Bu açıklamanın verdiği mesaj mahkemenin iptal kararının çok da önemli olmadığı ve işlerin berkemâl olduğu doğrultusundadır.
***
Önemli meseledir, o makamda oturan bir başkasının işlemi şimdiye kadar mahkemece iptal edildi mi, ben hatırlamıyorum. Demek istediğim o ki ortada önemli bir mesele, bu arada meseleyi irdelemekte de zaruret var. Bu davanın serencamı için bir yazı dizisi başlatıyorum. Tabii ki araya başka önemli konular girebilir, dolayısıyla fasılalı bir dizi olacak. Bazı davalar referans numaralarıyla, bazı davalar da tarafların isimleriyle bilinir. Bu dava hukuk tarihimize Akıncı-Gökçekuş davası olarak geçecektir. Bendeniz de bu yazı dizisinde dört tekmili birden o davanın macerasını anlatacağım.