DOLAR 32,5673 0.13%
EURO 35,0007 -0.12%
ALTIN 2.436,710,04
BITCOIN %
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Av. Fuat VEZİROĞLU;   BİR DAVANIN SERENCAMI (VI)

Av. Fuat VEZİROĞLU; BİR DAVANIN SERENCAMI (VI)

ABONE OL
06 Kasım 2019 13:18
Av. Fuat VEZİROĞLU;   BİR DAVANIN SERENCAMI (VI)
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gökçekuş davasına ilişkin açıklamasında Akıncı diyor ki:
– Mahkeme kararı içerik değil usul yönündedir, mahkeme kararında YÖDAK Başkanı’nın görevden alınmasını gerektirecek koşulların oluşup oluşmadığına ilişkin hiçbir saptama yoktur, dolayısıyla karar görevden alma işleminin yanlış olduğuna dair herhangi bir bulgu içermemektedir.
***
Kazın ayağı Akıncı’nın vermek istediği şekilde değildir.
Akıncı kelime oyunu yaparak demek istiyor ki “benim kararım esas olarak doğrudur, sadece usul açısından iptal edilmiştir”.
Önce şunu belirtelim ki mahkeme kararında Gökçekuş’un görevden alınmasını gerektirecek koşulların oluştuğuna, yani Akıncı’nın haklı bir karar verdiğine dair de herhangi bir saptama yoktur. Mahkeme konunun esasına giremeden Akıncı’nın kararını iptal etmek durumunda kalmıştır, bunun kusuru da Gökçekuş’da değildir, çünkü Gökçekuş hakkında yalnız Akıncı’nın değil Hakkı Önen’in yaptığı bütün işlemler baştanbaşa kanunsuzdur. Siz bir işlemi daha ilk andan kanunsuz olarak başlatırsanız usul gerekçelerine sarılarak haklı çıkamazsınız. Nerede kaldı ki Akıncı bir karar almıştır, o karar mahkemece iptal edilmiştir, fakat buna rağmen kelime oyunlarıyla hâlâ o kararın savunmasını yapmaktadır.
Hayret doğrusu.
***
Akıncı karardan önce muhtelif kurumlardan görüş almıştır, bu gerçek bizim de bilgimiz dahilindedir, bunu mahkemede ben de vurguladım.
Birileri kendisine demiş ki:
– Yasada disiplin soruşturmasının nasıl yapılacağına ilişkin belli bir prosedür veya hukuksal düzenleme yoktur, bir soruşturma memuru atanması en doğru yoldur.
Bu iddia ve değerlendirme gerçek dışıdır.
YÖDAK yasasına göre YÖDAK Başkanı bir Yüksek Mahkeme yargıcının tâbi olduğu koşullarda görevden alınabilir, bunu Akıncı da söylemektedir. Görevden alma yollarından biri de disiplin işlemidir. Yüksek Mahkeme yargıçları hakkında disiplin işlemlerinin nasıl yapılacağına dair mevzuat vardır, o mevzuat ise 9/76 sayılı Mahkemeler Yasa’sındadır. Dolayısıyla hem “YÖDAK Başkanı’nın bir Yüksek Mahkeme yargıcı ile aynı koşullarda görevden alınabileceğini” söylemek, hem bu konuda belli bir prosedür veya hukuksal düzenleme olmadığını iddia etmek çelişkili ve kendi kendini tekzip edici niteliktedir.
***
Akıncı açıklamasında şunu da söylüyor:
– Cumhurbaşkanlığı’na iletilen hiçbir hukuki görüşün ayrıntısında Yüksek İdare Mahkemesi’nin kararında yer alan türde bir disiplin duruşmasından söz edilmemiştir.
Akıncı böylece “bana doğru yol gösterilmedi, napayım ben, kusur bende mi” demeye getirmektedir, moral olarak haklı olabilir, ne var ki aldığı hukuki görüşlerin yanlış veya doğru olması onu sorumluluktan kurtaramaz.
Herkes bilir ki idari bir karar kanunsuz ise onun sorumluluğu karar sahibine danışmanlık edenlere değil, karar sahibine aittir.
***
Akıncı şunu da söylüyor:
– Sonuç olarak mahkemenin ürettiği kararın YÖDAK’ın mevcut yapısına, işleyişine ve yönetimine ilişkin herhangi bir tartışma yaratacak türden bir karar almadığını bir kez daha anımsatmakta yarar vardır.
Bu fetvaya ancak züğürt tesellisi denir, çünkü…
Gökçekuş’un açtığı dava YÖDAK’ın yapısına, işleyişine ve yönetimine ilişkin değil, sadece ve sadece Akıncı’nın kararının kanunsuz olup olmadığına dair bir davaydı.
Netice yargı kararıyla da belli olduğuna göre bunun zıddına söylenen her hikâye, her masal, her efsane ancak H.G.Wells ürünü hâyâli bir roman teşkil edebilir.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.