Evet, daha önce de vurguladığım gibi YÖDAK Yasası’na göre YÖDAK Başkanı bir Yüksek Mahkeme yargıcının hukuken tâbi olduğu koşullarda görevden alınabilir. Bu da demektir ki bir Yüksek Mahkeme yargıcı hangi mevzuata istinaden görevden alınabilirse YÖDAK Başkanı’na da aynı mevzuat uygulanır. Bu mevzuat Mahkemeler Yasası’dır. YÖDAK Başkanı’nın, YÖDAK Yasası’na istinaden doğrudan doğruya görevden alınması da mümkündür.
***
Mahkemeler Yasası’nın 11. maddesine göre bir Yüksek Mahkeme yargıcı aşağıdaki hallerde görevden alınabilir:
1) Yüksek Mahkeme yargıcı sağlık nedenleriyle uzun süre görevini yerine getiremezse Sağlık Kurulu raporuna istinaden Yüksek Adliye Kurulu kendisini emekliye sevkeder.
2) Yüksek Adliye Kurulu yetersizlikleri saptanan yargıçları görevden çekilmeye davet eder. Bu davetin kendisine tebliğ edilmesinden itibaren ilgili yargıç mezun sayılır, yani artık göreve devam edemez ve 1 ay içinde görevden çekilmediği veya emekliliğini istemediği takdirde kendiliğinden görevden çekilmiş sayılır.
3) Yüksek Adliye Kurulu yargıçların vakar ve onuru ile bağdaşmayan veya haysiyet ve itibar kırıcı veya görev icaplarına uymayan davranışlarından dolayı disiplin kovuşturmasını gerektiren eylemlerin ağırlığına göre uyarma veya görevden çekilmeye davet işlemlerinden birini uygular. Yüksek Adliye Kurulu kendisine intikal eden veya ettirilen ihbar ve şikâyetleri, eldeki bilgi ve delilleri ve isnat olunan hal ve davranışları göz önünde tutarak inceler ve disiplin soruşturması yapılmasının uygun olup olmadığını takdir eder. Yüksek Adliye Kurulu disiplin soruşturmasına karar verirse ilgiliye isnat olunan hal ve davranışını bildirerek savunmasını dinler, gerekli gördüğü kimseleri yemin veya söz veya beyan tahtında dinler, konu ile ilgili tüm bilgileri toplar, delilleri saptar. İlgili kişi (yani suçlanan kişi) dilerse Yüksek Adliye Kurulu önünde kendisi ya da avukat aracılığı ile savunmasını yapabilir. Yüksek Adliye Kurulu isnat olunan hal ve davranışları sabit görmezse dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir. Hal ve davranışları sabit gördüğü takdirde bunların mahiyetine ve ağırlığına göre bu madde uyarınca işlemde bulunur. Yüksek Adliye Kurulu’nun bu maddenin 2. ve 3. fıkraları uyarınca yapılan çalışmaları yargısaldır ve ilgili yargıç dinlenmek ve savunmasını yapmak hakkına sahiptir.
YÖDAK Yasası ise geçerli bir mazereti olmaksızın YÖDAK toplantılarına üst üste üç defa katılmaması halinde YÖDAK Başkanı’nın bu nedenle de görevden alınabileceğini öngörmektedir.
***
Demek ki YÖDAK Başkanı ya sağlık nedenleriyle emekliye sevkedilebilir, ya yetersizlik veya disiplin suçu nedeniyle veya YÖDAK toplantılarına mazeretsiz olarak üç kez üst üste katılmaması durumunda görevden alınabilir. Mahkemeler Yasası’na istinaden görevden alma yolları yasada açıkça gösterilmiştir. Görevden çekilmeye davet yolunun izlenmesi gereken hallerde Yüksek Adliye Kurulu hiçbir yargıcı doğrudan doğruya görevden alamaz, “seni görevden aldık, bu iş bitti” diyemez, mevzuatın gösterdiği usulü izlemekle yükümlüdür.
Yüksek Mahkeme yargıçları için görevden alma yetkisi nasıl Yüksek Adliye Kurulu’na aitse, YÖDAK Başkanı’nı görevden almaya ilişkin yetkiler de doğrudan doğruya ve aracısız olarak Cumhurbaşkanı’na aittir.
Bu da demektir ki Akıncı YÖDAK Başkanı Gökçekuş hakkında işlem başlattığı zaman Yüksek Adliye Kurulu’nun yargıçlara uyguladığı mevzuat ve yöntemi bizzat uygulamakla mükellefti. Soruşturma memuru atama bahanesiyle de olsa bizzat yapması gereken işlemleri bir başkasına, meselâ Hakkı Önen’e delege etme yetkisi yoktu. (Daha sonraları yasada değişiklik yapılarak Adliye Kurulu’na soruşturma memuru atama yetkisi verilmiş olmasına rağmen Gökçekuş’un görevden alınma tarihinde Yüksek Adliye Kurulu’nun böyle bir yetkisi olmadığından mevzuata göre böyle bir yetkiye Akıncı da sahip değildi).
***
Akıncı ve Hakkı Önen bu mevzuatın hiçbir kuralına uymadılar.