BM Genel Sekreteri Guterres…
Eski Genel Sekreter Peres…
Kafiyeli.
***
Bir taksiye atladım geçende, gidiyoruz, malûmdur, şoförlerin ve berberlerin en çok konuştukları, merak ettikleri şey Kıbrıs hengamesi.
“Abi, ne oluyoruz, nereye gidiyoruz” diye söze girdi, ben de eskiden başlayarak kısa bir tercüme-i hâl verdim, Peres’in yaptıklarından, Guterres’in yapmakta olduklarından bahsettim.
Ben Guterres ve Peres deyince, “abi” dedi, “bizim payımıza da hep bu teresler düşüyor”.
Şoför deyip geçmeyin, adam çarıklı erkân-ı harp.
***
Bir çerçeve var…
Fotoğraf çerçevesi değil, Picasso’nun tablo çerçevesi de değil…
Kıbrıs çerçevesi imiş…
Yani Guterres çerçevesi ve yani kaderimizin çerçevesi.

***
Guterres oturmuş, yanı başına emperyalizmin memurlarından ibaret danışmanlarını, eline de kalem-kâğıt almış, bir adet çerçeve çiziktirivermiş, Akıncı’nın eline tutuşturmuş, demiş ki “senin çerçeven bu, bunun dışına çıkamazsın, bu sınırlar içinde kıvıracaksın Kıbrıs işini”.
***
Çerçeve dediği bir tür hapishane, yani zindan, yani kodes.
Soktu Akıncı’yı bunun içine…
“Çıkamazsın” diyor.
Ya 40 katır ya 40 satır.
***
Neymiş bu çerçeve?
Akıncı bu konuda gereğince ötmese de Anastas’ın diyarında bülbül çok.
Medya bülbülleri de ötmekte, siyaset bülbülleri de oralarda.
Zaten bakla ıslanmıyor ağızlarında.
Onlar gülşende öttükçe bir de Belgrat ormanında bülbül dinlemeye gitmiş kadar öğrenmiş oluyoruz BM tezgâhında dokunan kumaşları.
***
Nitekim Anastas’ın müzakereci bülbülü Mavromadis Lârnaka’da bir babutsa dalına tüneyerekten şakımaya başladı yine.
Mehmet Akif şöyle diyor bir şiirinde:
“Ey gül, sükûta varmayı emreyle bülbüle”.
Akıncı ne kadar sükût emri verse de ötmekten hiç vazgeçmedi Anastas’ın bülbüller korosu.
Ve nitekim şöyle şakıdı Mavromadis adlı ebabülbül:
“Çerçeve garantileri ve asker korusunu çözer”.
O kadarla değil, babutsa dalından gurtunya dalına transfer olduğundan ötme eylemini daha da sürdürdü:
– Çerçeve toprak konusunda Kıbrıslı Türk’ler sundukları haritanın ötesine gitmeli ve Rum’ların bazı bölgelerle ilgili taleplerini karşılamalıdır…diyor.
Sizin anlayacağınız bu çerçeve Türk garantisini iptal etmekte, Türk askerini tek kişi kalmamacasına postalamakta, Akıncı’nın sunduğu haritayı ortadan kaldırmakta, bizim Rum’a Türk lôkumu sunar gibi daha da, daha da, daha da toprak ikram etmemizi öngörmekte.
***
O halde neyi görüşecek Akıncı bundan sonra Anastas’la?
Ortada görüşecek tek şey kalmıştır, o da teslim şartlarıdır.