Federasyon kazığına bağlandık, ipimizin uzunluğu oranında kazık etrafında dolanıp durmaktayız, dolap beygiri misali dolanıp-dolanıp yine dolanmaktayız.
Bizi bağlamadılar.
Biz bağlandık.
İpi kendi elimizle doladık boynumuza.
***
Akıncı diyor ki:
– Halk beni federasyon için seçti.
Demek istiyor ki bunun dışında her türlü çözüme karşıdır.
Rum “iki devlet” dese bile…
Akıncı yaradana sığınıp kocaman bir OHİ çekecektir.
***
Ben inanmadım…
Halkın Akıncı’yı munhasıran federasyon için seçtiğine hiç kimse beni inandıramaz.
Çünkü gerçek değil.
Halk seni halkın en güvenli olacağı çözümü bulmak için seçti.
“Beni falan-filân için seçti” diyemezsin.
Seçim bir referandum değildir.
Federasyon kazığına hâlâ bağlı kalacaksak, niyetin buysa, referandum yapmak, halk federasyon mu yoksa daha başka bir misyon mu ister, bunu halka sorman lâzım.
***
Üstelik senin girdiğin seçimin üstünden 4 sene geçmiştir.
O zaman halk seni federasyon için seçmiş olsaydı bile bu 4 sene içinde yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle görüşünü pekâlâ değiştirmiş olabilir.
Bu halk çoğunluğu 4 sene önce federasyoncu olsaydı dahi şimdi inanıyorum ki 4 seneden beri Rum’un tavrını gördükçe çok büyük ihtimalle anti-federasyoncu olmuştur.
***
Hiçbir halk seçtiği adamı siyasal bir kazığa bağlamaz, hapsetmez, esir de etmez.
Şu çözüm çizgisinin dışına çıkamazsın demez.
Allah sana akıl vermiştir, halk da seni o aklı kullanarak halk yararına en doğru çözümü bulman için seçer. En doğru çözüm ise anlaşıldı ki federasyon değildir, zaten başka seçeneklere de açık olmayan bir tezin başarısı söz konusu olamaz. Nitekim Rum federal çözüm denen nesnenin temelini teşkil eden eşitlik ilkesini dahi kabul etmekten fersah-ferah uzaktadır.
Bu da demektir ki senin federasyon tezin Anastas tarafından reddedilmiştir.
Reddedilen bir formülde ısrar ise anlamsız ve mantıksızdır.
Dış dünya teslime teşne olduğumuzun da işaret ve mesajıdır.
***
Akıncı aslında eskiden böyle değildi.
Şimdi söyledikleri TKP’de olduğu yıllarda savunulan TKP politikasına tamamen terstir.
Dolayısıyla Akıncı’nın dünkü tavrıyla bugünkü tavrı tutarlı değildir.
Dolayısıyla dün başka bugün başka söyler konumuna düşmektedir.
Zaten dün de belirttiğim gibi B plânı olmayan adam A plânını hiç kimseye kabul ettiremez, nitekim kabul ettiremiyor ve ettiremeyecektir.
Akıncı ne derse desin Anastas onunla dalga geçmektedir.
***
TKP’nin 1981 seçim bildirgesine hatırladığıma göre İsmail Bozkurt ve merhum Ergin Birinci’nin önerisiyle şu mealde bir ifade konmuştu:
– İlke olarak federal çözümden yanayız, ancak başka seçeneklere de açığız.
Nitekim başka seçenek olarak KKTC ortaya çıktığında olumlu oy kullandılar.
1981’de Akıncı da TKP’liydi.
Başka seçenekleri 1981’de bile kabul eden Akıncı’nın bugün federasyon kazığından kurtulmayı reddetmesi doğrusu hayli enteresan ve anlamlıdır.