Geçen hafta gazetelerde şöyle bir başlık vardı:
– Lute pazar günü geliyor.
Bu hafta içinde de gazete başlıkları şöyle olacak:
– Lute pazar günü gidiyor.
***
Geliyorlar ve gidiyorlar.
Gidiyorlar ve geliyorlar.
Hayatlarının yarısı gelmekle, yarısı gitmekle geçiyor.
Gel ve git.
Git ve gel.
Gel-git.
Bu filmi 21 Aralık 1963’den itibaren tam 55 sene 1 ay 14 günden beri izlemekteyiz.
Film kokuştu, lâkin hâlâ vizyonda.
Gazete başlıkları “kes-yapıştır” niteliğinde.
Yeni haber yazmaya gerek yok, kes ve yapıştır.
***
Bu gel-gitler bir Haçlı Seferi’dir.
Haç’ın Hilâl’e, “medeni” (!) Avrupa’nın “barbar” (!) Osmanlı’ya savaşıdır.
Sefer “Kudüs” düşene kadar sürecektir.
Kudüs bu defa Kıbrıs Türk’üdür.
Biz de bu rezilliğe tam 55 sene 1 ay 14 günden beri yalakalık etmekteyiz.
***
Akıncı’ya göre ancak “ortak akıl” ile bir yere varılabilir.
Akıncı hâyâl âlemindedir, 55 sene 1 ay 14 günden de ders çıkarmamıştır, oturduğu koltukta yaşadıklarından da.
Ortak aklın olmazsa olmazı ortak hedeftir.
Ortak hedef yoksa ortak akıl kedinin kasap çengelindeki ciğerin yere düşmesini beklemesi kadar ihtimal dışıdır.
Buna rağmen Akıncı hâlâ halka söylemesi gereken gerçeği söylemekten kaçınmakta, bit pazarına nur yağmasını beklemektedir.
Elinden gelse yağmur bombası kullanarak başımıza emperyalizmin nurunu yağdıracak.
***
Bir de şunu söylüyor:
– Artık ucu açık müzakere yok.
Bu yuvarlak lâfın açıklamasını da yapmıyor.
Ne demek ucu açık, ne demek ucu kapalı, bunu izahtan fellik-fellik kaçınmakta.
Belli ki Anastas uçukluğu da sürdürecek, ucu açıklığı da.
Buna karşı ne yapacak Akıncı, bu konuda dut yemiş bülbül rolünde.
O zaman da ucu açık, ucu kapalı, ucu açık-saçık, ucu salkım-saçak söylemlerinin değeri ancak denizdeki hiç tutulamayacak balığın ağırlığı kadardır.
***
Dünya kurulduğu günden gel-git var denizlerde.
Sular çekiliyor, sular geri geliyor.
Sular alçalıyor, sular yükseliyor.
Gel ve git.
Git ve gene gel.
Gel ve gene git.
Dünya denizlerinde gel-git bitmez.
Peki, ne zaman bitecektir emperyalizmin Kıbrıs gel-gitleri?
Taraflardan biri yüzerek karaya çıktığı, öteki de gel-git girdaplarında boğularak eşek cennetini boyladığı zaman.
Boğulmamızı bekliyorlar.