Advertisement

Av. Fuat VEZİROĞLU; LÛT GÖLÜ

Jane Lute hanımefendi Akdeniz’in siyasal fahişesine bir kez daha teşrif eylediler.
Demek ki Haçlı Seferleri devam ediyor.
Duracağı da benzemiyor.
Kaç kez geldiler, kaç kez gittiler, kaç kez yine geldiler, bilen varsa aşk olsun.
***
Napıyoruz?
50 yılı aşkın bir zamandan beri temeline tükürdüğüm bir “federasyon” konuşuyoruz.
Daha doğrusu konuşuyorduk.
Şimdi “federasyon” konuşmuyoruz, “federasyon” konuşmak için hangi yöntemle konuşacağımızı konuşuyoruz.
Denktaş konuştu, Talât konuştu, Eroğlu konuştu, Akıncı konuştu.
Netice sıfır çarpı sıfır.
***
Jane Lute hanımefendi bizim Akıncı ile onların Anastas’ını hangi yöntemle “federasyon” konuşulacağını günlerce konuştuğu halde konuşmak için konuşmanın kurallarını belirlemeye başarılı olamadı.
Ne demek bu?
Diyelim ki “federasyon” denen ucube Mağusa’da ikamet (!) eylemektedir.
“Federasyon” kuşunu yakalamak için demek ki Mağusa’ya gitmek gerek.
Bütün mesele Mağusa’ya hangi yoldan gidileceğidir.
Kavga budur.
Otobüse bindiler, ama Mağusa’ya hangi güzergâhtan gidilmesi noktasında allem-gallem oldular, saç-saça-baş-başa geldiler. Akıncı şoföre talimat verdi:
– Demirhan’a doğru sür, oradan Aslanköy’e devam et, sonra Dörtyol’a geç, oradan da bizi Mağusa’ya götür.
Anastas derhal müdahale ederek bir adet OHİ çektikten sonra şu talimatı verdi sürücüye:
– Lârnaka’ya sür, ordan Limasol’a geç, Baf’a doğru devam et, oradan Poli istikametine dümen kır, Erenköy’den geçelim, Lefke’ye de uğradıktan sonra Lefkoşa’ya gelelim, eğer benzinimiz kalırsa Mağusa’ya devam ederiz.
Vaziyet fiilen budur.
***
Ve bu vaziyet Rum medyasının bir kısmında artık alay konusu haline geldi.
Lute hanımefendi bizimkileri konuşma yöntemi noktasında bile hizaya getiremedi ya…
Sunday Mail gazetesi bunu haber sayfasında bir başarısızlık (failure) olarak verdi.
Köşe yazısında ise aynı şeyi “büyük başarı” olarak takdim etmekte.
Ve ciddiyeti kalmayan temaslar artık gırgır konusu olmakta.
***
21 Aralık rezilliğinden sonra ilk temas 13 Nisan 1968’de sürgünden dönen Denktaş ile Papaz’ın adamı Klerides arasında Beyrut’ta kurulmuştu.
Sonra ara bölgelerde buluşuldu…
New York gökdelenlerinde buluşuldu…
İsviçre yaylalarında buluşuldu…
Sonunda bu turistlik buluşmaların rahatlığına rahatça alışıldı.
Pehlivan tefrikası hiç bitecek gibi değil.
***
Peki, neredeyiz şimdi?
Portekizli Guterres efendinin tayin ettiği Jane Lute hanımefendi bizim köy tezgâhında mekik dokumayı sürdürüyor.
Adı Jane, soyadı Lute.
“Lute” yazılıyor, fakat LÛT olarak okunuyor.
Yani efendim, LÛT gölünde su yutmaktayız.
Ve boğulmak üzereyiz.