Advertisement

Av. Fuat VEZİROĞLU; MEDYA

Meclis’te “medya” tartışması yapılmış.
CTP milletvekili Erkut Şahali demiş ki:
– Medyanın özgür olabilmesi için Meclis üzerine düşeni yapmalı.
Doğru…
***
Peki, napabilir Meclis medya için?
Kanun yapabilir.
Başka yetkisi mi var Meclis’in?
***
Eğer yasalarda boşluk ya da eksiklik varsa yasa yoluyla giderilir.
Eğer yasalarda kadük olmuş, çağdışı kalmış kurallar varsa düzeltilir.
Bunlar tabii ki yapılması gereken işler.
***
Ne var ki Meclis’in üzerine düşeni yapması gerektiğini söyleyenlerin somut olarak ne yapılması gerektiğini de söylemeleri, hatta bu doğrultuda öneri getirmeleri iktiza ederdi.
Oysa bunu yapmadılar, nutuk attılar, bir çerçeve çizdiler, çerçevenin içini boş bıraktılar.
***
Niçin yazıyorum bunları?
Eğer birileri medya hakkında yapılması gereken işler var diyorsa bunların ne olduğunu bilmek kamuoyunun da hakkıdır, vatandaş olarak benim de hakkım.
Onun için yazıyorum ve bir de şunun için yazıyorum.
***
Yıllar yıllar önceydi, anımsadığım kadarıyla Dr. Derviş Eroğlu’nun başbakanlık dönemiydi, bir grup gazeteci geldi bana. Başbakan’la görüştüklerini, basın ve basın davalarını ilgilendiren yasalarda değişiklik yapılması görüşünde olduklarını, bunu Başbakan’a aktardıklarını, bu arada benim düşüncemi de almak istediklerini söylediler. Basın özgürlüğünü genişletmenin yollarının bulunması fikrinde olduklarını da bu arada uzun uzun izah ettiler.
Hangi yasada ne gibi değişiklik düşündüklerini sordum…
Yasalardan, davalardan örnekler verdiler. Onları dinledikten sonra şunu söyledim:
– Söylediklerinizden anlıyorum ki siz basın özgürlüğü değil hakaret özgürlüğü istiyorsunuz.
***
İşte bunun içindir ki vurgulamak istedim.
Meclis’te medyanın özgür olması, Meclis’in üzerine düşeni yapması gerektiğini dillendirenler soyut ifadelerle yetinmemeli, somuta inmelidirler. Bunun yolu da eksiğin-aksağın (eğer varsa) açıkça ortaya konmasından ve giderilmesi için öneri sunulmasından geçer.
Boş lâf karın doyurmaz, çerçeve çizip içini boş bırakmak da.
***
Meselâ Şahali diyor ki “medyanın özgür olabilmesi için”.
Ne demek bu, özgür değil mi bugün medya?
Söyleyin de biz de bilelim.
Nedir bu özgürlüğün önündeki engeller?
Unutulmasın ki medyaya ilişkin mevzuatı (meselâ hakaret davalarına ilişkin Fasıl 148-Madde 17) biz yapmadık. İngiliz’den kalmadır ve İngiliz’in anavatanındaki mevzuattan adapte edilerek alınmıştır.
İngiltere’de ne varsa bizde de vardır. Hatta dava halinde bizim mahkemelerimiz basına karşı İngiliz mahkemelerine göre çok daha yumuşak, affedici ve esnek davranmaktadır.
***
Haaa, arkadaşlar yasa yaparak medya patronlarına mangır dağıtma niyetindeyseler, medyanın daha özgür olmasından bunu murat ediyorlarsa buna da pes denir.
Elin kesesinden nemalanan basın daha özgür değil, ancak tutsak olur.
Parayı verenin düdüğü de çaldığı, o düdüğü başkasına çaldırmadığı alenen malûmdur.