DOLAR 32,3400 -0.07%
EURO 34,8790 0.06%
ALTIN 2.392,77-0,15
BITCOIN 20400426,15%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Av. Fuat Veziroğlu; Nereden bakmak ?

ABONE OL
31 Temmuz 2018 15:53
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Mehmet Çakıcı yaradana sığınarak Kudret Özersay için “çalışana tepeden bakan adam” teşhisini koymuş bulunmaktadır.

Ne demek tepeden bakmak?

Küçük görmek demek.

Yükseğe çıkıldıkça cisimler küçüldüğünden böyle bir deyim var dilimizde.

Çakıcı’ya göre Kudret çalışanı küçük görmekte, sarf-ı nazar edilebilecek unsurlardan saymakta.

                                                           *** 

Türkçe güzel lisandır.

Kelimeler kullanıldığı yere göre değişik anlamlar ifade edebiliyor.

“Tepeden bakmak” da böyledir.

Meselâ Yahya Kemal sevdalısı olduğu İstanbul için şöyle diyor bir şiirinde:

“Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul”.

                                                           ***

Konumuza dönersek, Kudret Özersay’ı elbette eleştirebilir Çakıcı.

Partili olarak da eleştirebilir, vatandaş olarak da.

Haklı mıdır eleştirisi, palavra mıdır, o ayrı mesele, kamuoyu verir bunun kararını.

Ama benim bugünkü konum bu da değil, benim konum başka.

                                                           ***

Bugünkü konum şudur ki Mehmet Çakıcı bu iddiayı ortaya koyarken “TKP Yeni Güçler Genel Başkanı” (!) sıfatını kullanmaktadır, oysa böyle bir sıfatı hukuken yoktur, bu sıfatı kullanarak bir parti adına fetva vermeye de keza hak ve yetkisi yoktur.

Yoktur, çünkü milletvekili seçiminden sonra partisinin uğradığı hezimet üzerine Genel Başkan’lıktan istifa etmiştir.

Biliyorum, şimdi diyorlar ki “evet, istifa etti, ama yetkili organ istifasını kabul etmedi ve/veya istifasını geri aldı, dolayısıyla Genel Başkanlık sıfatı devam etmektedir”.

                                                           ***

Bu iddia işkembeden atılmış bir palavra kadar bile değer taşımaz ve taşıyamaz.

Çakıcı istifa ettiği andan itibaren bu iş bitmiştir.

İstifa tek taraflı bir irade beyanıdır, beyan anından itibaren o irade yürürlüğe girer.

Yürürlüğe giren o irade bir daha geri alınamaz.

Çakıcı istifa ettim dediği an Genel Başkanlık testisi kırılmıştır, ortada geri alınacak testi de yoktur, iade edilecek testi de. 

Çakıcı’nın “Genel Başkan” sıfatını kullanabilmesi için partinin kurultay yapması, orada yeniden seçilmesi gerekir, hukuk bunu söyler, demokrasi bunu söyler, siyasal ahlâk bunu söyler.

Gün gelir Çakıcı hukuk üstüne, gün gelir demokrasi üstüne, gün gelir siyasal ahlâk üstüne nutuk sallar, ama başkaları için sallar, dostlar alış-verişte görsün diye sallar.

Sadece sallar, salladığını da önce kendisi ayaklar altına alır.

                                                           ***  

Evet, Çakıcı istediği kadar eleştirsin Kudret Özersay’ı.

Benim konum bu değil.

Eleştirsin, konuşsun, istediği kadar nutuk atsın, ama hukuken sahip olmadığı sıfatlara sarılmasın, ayıptır, anti-demokratiktir, siyasal ahlâk dışıdır.

İşte budur benim bugünkü konum.

Hem sahte bir sıfat kullanmakta Çakıcı, hem tepeden bakma edebiyatı yapmakta. 

Bir partili olarak, vatandaş olarak konuşsaydı sorun yoktu, lâkin “TKP Yeni Güçler Genel Başkanı” (!) sıfatıyla ahkâm kesip fetva üretmeye başladığı andan inandırıcılığı biter, çünkü eğer Kudret çalışana gerçekten tepeden bakıyorsa sen yalnız çalışana değil bütün millete tepeden de değil uçaktan bakıyorsun demektir…

Yalnız çalışanı değil milleti kâmilen küçük görüyorsun demektir.

Bunu da kimse yemez.

            

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.