AKEL’in Niyazi’si varsa, Niyazi’nin de AKEL’i var.
Katolik nikâhı yaptılar, başlık parası olarak Niyazi’yi mebusanlığa da terfi ettirdiler.
Doğrusu yakıştı AKEL hasbasına.
***
Nedir bu AKEL, kimdir bu AKEL?
Belki malûmdur diyeceksiniz…
Gene de tekrarlamakta, anımsamakta fayda var.
***
En güzel teşhisi geçende Vatan’daki bir yazısında Cumhur Deliceırmak koymuştur AKEL için, hem öyle bir koymuştur ki CUK oturmuştur.
Şu vurgulamayı yapıyor Deliceırmak AKEL için:
– Türk’lerle yaptığı ortak toplantılar sonunda yayınladığı bildirilerde “ortak mücadele, ortak vatan” derken asla ve asla “ortak devlet” demiyor.
***
Ne demek bu?
Ortak mücadele yapalım, çünkü ortak bir vatanımız var.
Türkiye’yi kapı dışarı edelim, baş başa kalalım.
***
Peki sonra?
Hangi devletin şemsiyesi altına gireceğiz?
Ortak devlet mi?
Ne münasebet.
Halis-muhlis Elen devleti.
Ortak mücadele var, ortak vatan var, ortak devlet yok.
***
Şunu da vurguluyor Deliceırmak:
– AKEL Kıbrıs Elen’lerinin Türklere yönelik saldırganlık ve katliamlarından söz ederken hep EOKA B’yi zikretmekte, asıl EOKA’dan hiç söz etmemektedir.
Burada da güzel bir teşhis yaptı Deliceırmak, çünkü…
Akritas’ın sahibi EOKA B değil, EOKA’dır.
21 Aralık ve müteakip saldırganlık ve katliamlar da EOKA B’den değil EOKA’dan gelmiştir.
Kıbrıs Türk’ünü yok etmek isteyen örgüt EOKA B değil, 1 Nisan 1955’de eyleme başlayan EOKA’dır.
EOKA B 1950’lerde değil, 1970’lerde ortaya çıkmıştır.
EOKA B bir iç kavganın organıydı.
Makarios-Grivas zıtlaşmasından doğmuştu.
Tabii ki EOKA B’nin hedefi de ENOSİS’ti, ne var ki 1963-74 döneminin cinayetlerinde esas fail EOKA B değil EOKA’ydı.
***
Buna rağmen AKEL asıl EOKA’yı es geçmekte, denize düşen yılana sarılır misali EOKA B’ye sarılmak suretiyle asıl EOKA’yı aklamaktadır. AKEL ayrıca bütün açıklamalarında Rum halkından hep “Kıbrıs halkı” olarak söz etmektedir, yani Kıbrıs Türk’ünü yok saymakta, Kıbrıs Rum’unu tek başına Kıbrıs halkı olarak takdim etmektedir. Niyazi’nin AKEL’i işte budur, Türk’e bakış açısından DİKO veya DİSİ’den hiç farkı yoktur. Üstelik kapitalist bir hayat ve kapitalist politikalar güttüğü, emperyalizmle paralel yürüdüğü halde hiç utanmadan bir de komünist geçinmektedir.
AKEL Niyazi’ye, Niyazi de AKEL’e nemelâzım çok yakıştılar, tencere ve kapak misali.
O kadar ki bu pilâv daha çok su kaldırır.
O pilâvı karıştırmayı sürdüreceğiz.
***
Not – Bayram tatili nedeniyle yazılarıma bir süre ara veriyorum