DOLAR 32,5920 0.23%
EURO 34,8342 0.47%
ALTIN 2.413,71-0,77
BITCOIN 21566570,17%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Av. Fuat VEZİROĞLU   SANSÜR (I)

Av. Fuat VEZİROĞLU SANSÜR (I)

ABONE OL
03 Eylül 2019 15:43
Av. Fuat VEZİROĞLU   SANSÜR (I)
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sansür hikâyesi piyasaya sürüldüğü zaman tatildeydim, irdeleyemedim.
Dönülmez akşamın ufkunda olmadığımıza göre vakit geç değildi.
Bari şimdi yazmış olayım.
***
Tiyatrocu Yaşar Ersoy bir oyun kaleme almış, Devlet Tiyatrosu’nda sahnelemek istemiş, fakat kabul edilmemiş. Yaşar bunu sansür olarak nitelemiş, bunu da pireyi deve etme ucuzluğuna sarılmak suretiyle sanki üçüncü dünya savaşı çıkmışçasına büyütmeye kalkmış.
Bir eseri sahneye koymak veya koymamak, ister özel ister devlet tiyatrosu olsun her tiyatro sahibinin yasal ve doğal hakkıdır. Bu hakkın kullanılmasını sansür olarak nitelemek ya misli görülmemiş bir kötü niyetin veya cehaletin eseridir. Sansürün ne demek olduğunu biliyorsanız kötü niyetlisiniz, bilmiyorsanız sansür konusunda bir cehalet ummanına daldınız demektir. Yaşar ağa bu ummanda çırpınıp durmaktadır.
Hayrettir ki o ummana dalanlar arasında Akıncı da var…
Tufan Erhürman da var…
Ve hayrettir ki Serdar Denktaş da var.
***
Cehalet tabii ki bilgisizlik demektir. Şimdi bunlar hem bilmiyor hem ahkâm kesiyorlar.
Uğur Mumcu’nun dediği gibi bilgi sahibi değiller, fakat bilgi sahibi olmadıkları bir konuda fikir sahibidirler. Üst düzey politika erbabı bu kafada olduğuna göre memleketin neden bu kadar kötü yönetildiğine şaşmamak gerek.
***
Tiyatro sahibinin bir eseri sahnelemekten kaçınması sansür değildir.
Eğer sizin bir tiyatronuz varsa, bu tiyatroda bir eseri oynatmak isterseniz, devlet buna müdahale ederse, “bu eseri oynatamazsın” derse veya bazı kısımlarını eserden ihraç etmeye yeltenirse sansür işte o zaman söz konusudur, sansür budur.
Devlet bir gazetenin yayınına önceden müdahale eder, herhangi bir haber, yorum veya köşe yazısının gazetede yer almasına engel olursa sansür budur.
***
Gazete sahibinin bir yazarın yazısını yayınlamaktan kaçınması sansür değil en doğal hakkıdır. Meselâ zamanın Hürriyet gazetesi sahibi Aydın Doğan yazılarını artık tasvip etmediği ünlü yazar Emin Çölaşan’ı bu yüzden kovmuştur. Aydın Doğan basın etiketi açısından yanlış ve haksız bir karar vermiş olabilir, ama bunun adı sansür değildir.
Yaşar ağanın durumu da aynıdır. Hatta işten çıkarılmış da değildir. Devlet Tiyatrosu takdir hakkını kullanarak Yaşar’ın oyununu sahnelemeyi uygun bulmamıştır. Bunu sansür olarak nitelemek ucuz kahramanlığa yeltenmektir.
Ünlü yazar Bekir Coşkun da aynen Emin Çölaşan gibi aynı gerekçelerle Hürriyet’ten ayrılmış, Cumhuriyet’e geçmişti.
Bekir Coşkun kısa süre sonra Cumhuriyet’ten de ayrılıp Sözcü’ye geçti.
Neden geçti?
Bildiğim kadarıyla bir yazısı veya bir yazısındaki bazı sözler gazete yönetimi tarafından uygun bulunmamış, bu da kendisine izah edilmişti.
Bekir Coşkun ya gazete yönetiminin uyarısını kabul edip yazısını değiştirecek, ya da o gazetede yazmaktan vazgeçecekti, önünde bu iki seçenek vardı.
Bekir Coşkun ikinciyi seçti.
Ama hiçbir zaman “sansür var” yaygarasına tevessül ederek ucuz kahramanlığa soyunmadı.
***
Devlet Tiyatrosu Yaşar’ın oyununu sahnelemekle mükellef olsa ve içeriği nedeniyle bundan kaçınsaydı sansür işte o zaman gündeme gelebilirdi.
***
Not – Bu yazı dizisi fasılalarla devam edecektir.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.