Dün vurgulamıştık, BM Genel Sekreteri’nin Güvenlik Konseyi’ne sunduğu son rapor Rum tarafına dolaylı da olsa bir uyarı teşkil ediyormuş.
Böyle buyurdu bizim Akıncı.
Demek ki bu son maçı biz kazandık.
Zafer bizim.
Yere yapıştırdık Anastas’ın sırtını.
***
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de dengeli bir tutum izlemeye çalışmış.
Vay be…
Amma dengeli tutum ha…
Batı ve doğu emperyalizminin 50 senedir anamızı ağlatan örgütü dengeli bir tutum içindeymiş, ya da dengeli bir tutuma girmiş şimdi.
Tahtaravalli oyununda denge sağlanmış demek.
Öylesine sağlandı ki o emperyalizmin gözünde Akıncı hâlâ “toplum lideri”…
Anastas ise koskoca “Cumhurbaşkanı”.
Mutlak bir eşitlik söz konusu.
Aynı eşitliği şimdi de federasyon kulübesinde sağlamak niyetindeler.
***
Ucu açık süreçler artık geçmişte kalmış.
Böyle diyor Akıncı.
Rapordan da bu havayı almış.
Nasıl geçmişte kalmış?
Var mı bunun bir izah tarzı?
Var mı senin A plânı yanında bir de B plânı?
“Ya federasyona gel, ya da bu iş bitmiştir” dedin mi, diyebilir misin?
Ne mümkün?
O halde neden ve nasıl geçmişte kalmıştır ucu açık işler?
Peynir gemisi lâfla yürümüyor ki mazide kalsın.
Sen maziden bahset istediğin kadar…
Federasyon kazığına bağlı kaldığımız, masaya başka bir çözüm formülü koymadığımız sürece…
İster açık olsun ucu ister kapalı…
Senin mazi dediğin şey onun için yenmiş kuzu, yanmış harmandır…
Geçmişe mazi derler yenmişe kuzu…
Yanmış harmanın da öşürü olmaz üstelik.
Bu ahvâl ve şeriyat içinde ise bize sadece gazel sallamak düşer:
– Mazi kalbimde bir yaradır, bahtım Anastas’ın saçlarından karadır.
***
Tavrımıza gelinde…
Yani son tavrımıza…
En şahanesinden son tutumumuza…
Son politikamıza…
Ve bundan çıkardığımız sonuca…
Şöyle diyor Akıncı:
– Bütün bunlar ortaya koyduğumuz tavrın kabul gördüğü anlamındadır.
Demek ki kuyruğuna geldik yüze yüze.
Akıncı Anastas’a karşı 10-0 galip, sırtımız yere gelmez artık.
Tavrımız şahane, her iki emperyalizmin örgütü bizden yana artık.
***
Hitler orduları Paris’e girmeden 10 gün önce kentin bütün gece kulüplerinde söylenen şöyle bir şarkı vardı:
– Her şey yolunda Madam Lâ Markiz.