Sürüsüne bereket bizde bir “barışçı kitlesi” (!) var.
Sabah-akşam, günün 24 saatinde “barış” (!) istiyor, dakka sektirmiyorlar.
“Barış, derhal, hemen, şimdi”, amentüleri bu.
Ne sabah, ne öğle, ne de ikindi…
“Derhal, hemen, şimdi”.
***
İstedikleri “barış” (!) gerçek barış olsa…
Yüreğim yanmaz, canım da yanmaz.
Ama onların istediği barış aslında bir adet teslim barışı.
İstedikleri barışın I. Dünya Savaşı sonunda Almanya’ya empoze edilen ve sonunda nur topu misali dünyaya Hitler adlı bir yumurcak getiren Versay barışından farkı yok.
Sevr kılıklı bir barışın peşinde koşturuyorlar.
***
Nedir istedikleri bir başka anlatımla?
Anastas’a beyaz bayrak sallayıp el kaldıran sözde bir barıştır talep ettikleri.
Çerçevesini emperyalizm çizmekte, emperyalizmin memuru Guterres dillendirmektedir.
Bu gerçek ışığında manzara şu:
Bizim barışçılar emperyalizmin ağacında Elen aşısı vurulmuş dallarda barış şarkıları teganni ediyorlar.
***
Dünkü yazımızda belirttik, Kudret Özersay bir tek görüşme yaptı diye bunu “Akıncı’ya bypass” olarak nitelemekte, akıllarınca yıpratma politikaları gütmektedirler. Oysa Kudret’in yaptığı yakın geçmişte Talât’ın yaptıkları yanında devede kulak kalmaktadır. Kudret deveye “merhaba” dese bizim sözde barışçılar kıyameti koparmakta, Talât veya Tufan veya Cemal ağa deveyi hamuduynan yutsalar aynı sözde barışçılar devenin tabanını yalamaktan çekinmiyorlar.
***
Kudret Özersay son olarak da şunu söylemiştir:
– Ortak vizyon yoksa görüşme de olmamalı.
Bu sözün de bizim barışçılar kitlesinin midesine oturduğundan, mide fesadı yarattığından hiç kuşkum yok. Oysa “barış için ortak vizyon” bulunmadığı konusunda Talât bunun daniskasını yapmış, daniskasını söylemiştir.
O Talât ki Denktaş olmasa Kıbrıs işini 3 ayda bitirecekti, ancak iktidarda olduğu 5 yıl içinde 20 tane 3 ay olduğu halde bitirememiştir, bir ara şöyle demişti:
– Napayım yani, Rum’lar barış istemiyor.
– Ellerinden gelse nefes aldığımız havayı da kesecekler.
– Napayım yani, Sarayönü’nde asayım mı kendimi?
Bu veciz sözler ortak vizyon olmadığının, böyle bir vizyonu Talât’ın bile yaratamadığının ısbatlanmış gerçeğidir bu. Ama bunu sus-pusla geçiştiren, Talât’a gık demeyen sözde barışçılar güneyde bir tek görüşme yaptı diye Kudret’i tu-kaka yapacak kadar yüzsüzleşmiş bulunuyorlar.
***
Bir açıklama yaptı Anastas geçen hafta ve buna karşı şunu söyledi Tufan ve Akıncı’nın sözcüsü, “Rum tarafının eşitliği kabul etmediğinin ve hazmedemediğinin göstergesidir bu”.
Ne demek bu sözler, görüşme için ortak vizyon yok demek.
Kim söylüyor bunu, Akıncı ve Tufan.
Napıyor bizim sözde barışçılar?
Dut yemiş bülbül misali susuyor, sanki dudaklarına Japon tutkalı yapıştırılmış gibi.
***
Evet, sürüsüne bereket, bir “barışçı kitlesi” var bizde.
Ama samimiyetsizlik, ilkesiz, ikiyüzlü bir kitle.
Ben hiç böylesini görmedim.
Tarihin hiçbir devrinde hiçbir ülkede yoktur bu kadar samimiyetsiz, ilkesiz ve ikiyüzlü bir kitle.