Kıbrıs gazetesine göre Akacan’ların gazetesi yargıya ilişkin haberler yapıyormuş.
Bu haberler yargıya duyulan güveni sarsıyormuş.
Bu da toplum için görünmez bir tehlike teşkil ediyormuş.
Böylece bir gazete bir diğer gazete hakkında jurnal yapmakta, bunun icabına bakın havalarında yargıya ve savcılığa mesajlar göndermekte.
Niyet gerçekten yargıya hizmet mi, yoksa rekabet mi, rakibe çelme takmak mı?
Hayli tartışmalı bir nokta.
***
Peki, doğrusu ne, haber yapmak yargıya müdahale ve saygısızlık mı?
Kurallar bellidir.
Gazeteciliğin de kendine has kralları var.
Bir olay gazetecilik ilkelerine göre eğer haber teşkil ediyorsa o haberi kamuya yansıtmak bir haktır, gazetecinin, gazetenin hakkıdır.
Hatta o haberde yasadışı unsurlar olsa bile.
***
Mahkeme haberi yapmak da bir haktır.
Haber teşkil eden hiçbir yayın yargıya saygısızlık değildir.
Mahkemede olup bitenleri çarpıtmadan ve aynen haber yapmanın önünde hiçbir yasal engel yoktur.
Eğer ele geçirebilirseniz duruşma zabıtlarını bile aynen yayınlayabilirsiniz.
Haber içinde gerekli oldukça yer yer yorum dahi yapabilirsiniz.
Bunun bir tek istisnası vardır.
Devam etmekte olan bir davada kimin haklı, kimin haksız olduğu yolunda yorum yapamaz, imada da bulunamazsınız.
Dolayısıyla haberciliği yargıya müdahale, hakaret ya da saygısızlık olarak nitelemek ancak bir cehalet eseri olabilir.
Hem gazeteci, hem haberci geçineceksin, ama sonra da haber yapmayı gaz ve petrol misali tehlikeli maddeler arasına sokacaksın.
Böyle bir halde senin gazeteciliğin sadece sözde kalır.
Zaten basınımız haber yapmasını bile bilmeyen sözde gazetecilerle doludur.
***
Haber meselesini radikâl bir örnekle de açıklamak mümkün.
Devam etmekte olan, henüz neticeye bağlanmamış bir dava hakkında taraflardan birini haklı veya haksız gösterici nitelikte yayın ve haber yapmanın yasadışı olduğunu az önce vurguladık.
Bunun bile gazete ve gazeteciler açısından istisnaları var.
Diyelim ki mahkeme huzurunda duruşması devam eden bir dava var.
Gazete bu dava hakkında yorum yapamaz.
Ama diyelim ki Başbakan veya bir bakan çıktı ve şöyle bir demeç verdi:
– Ben inanıyorum ki bu davadaki davacı haklı, davalı ise haksızdır, mahkemenin bunu görmezden gelmemesi gerekir.
***
Böyle bir demeç suç teşkil eder.
Suç teşkil eden bu demeci haber yapmak, yayınlamak gazeteci için haktır.
Çünkü bu demeç bir haber teşkil eder.
Üst düzey bir yetkilinin yasadışı demecini kamuya yansıtmak gazetecinin sadece hakkı değil, aynı zamanda görevidir. Gazetecinin bunu kamuya yansıtmak görevi, bu haberi almak da kamunun hakkıdır.
Suç varsa, ki vardır, bu suç haberi veren gazeteye değil, demeç sahibine ait olur.
Dolayısıyla izah ettiğim bu çerçevede mahkeme haberi yapmanın yargıya saygısızlık olduğunu öne sürmek sadece palavra olur.