Rum-Yunan ikilisi de, Amerika’sı da, İngiliz’i de, Fransız’ı da, AB’si de, BM’si de Kıbrıs Türk’üne karşı ahlâksız bir politikanın peşindedir, bu politika ise yalan-dolan bulamacına batırılmış şekerlemelerle çocuk kandırır gibi bizi teslim tezgâhına getirmektir.
***
Ahlâksız manevraların başrol oyuncusu Anastas diyor ki “garantörlerle göbek bağımızı keselim”.
Aynı Anastas Makarios’un varisi olduğunu, EOKA’dan ilham aldığını, EOKA’nın hedeflerinden asla şaşmayacağını da söylemekte.
Rum devletinin Dışişleri Bakanı Hrisdodulis daha önceki gün buyurdular ki “EOKA başarıya ulaşmıştır”.
Yunan Savunma Bakanı ağzından nefret salyaları püskürterek “egemenliğimizi tehdit edenleri ezeceğiz” diyor.
Ve hepsi birlikte “Elenizmin hedefleri bir bütün ve müşterektir” diyorlar.
Sonra buna şunu da ekliyorlar:
– Kıbrıs Elen’dir ve Elen kalacaktır.
***
EOKA’nın hedefi malûm, ENOSİS.
Elenizmin hedefi farklı değil.
Nerede kimi ezecekmiş Yunan Savunma Bakanı?
Hem Ege’de, hem Doğu Akdeniz’de Türk’ü ezecek.
Hem garantörlerle göbek bağımızı keselim, hem yolumuz EOKA yolu.
Karşımızdaki manzara bu.
Buna rağmen Batı emperyalizmi sımsıkı ve hâlâ Rum-Yunan ikilisinin arkasında durmakta.
Adil bir paylaşıma yaklaşmayan, etrafımızdaki denizlerin gaz ve petrol zenginliklerine tek başına sahip çıkmak hedefi güden Rum-Yunan ikilisine hâlâ hınk deyicilik etmekte.
Avrupa Birliği nitekim tam da bu noktada anavatan Türkiye’yi kınamış.
Bundan şımaran Anastas yönetimi “bütün istediklerimizi aldık” yolunda fetva üretmekte.
Koskoca Türkiye’nin burnu dibindeki deniz kaynaklarında var olan hakkından vazgeçmesini bekliyorlar.
***
Bütün taktik ve stratejiler Kıbrıs Türk’ünü Rum potası içinde belli vadede eritmektir.
Falan geldiydi, filân gittiydi, Akıncı’yla görüştüydü, Anastas’la fiskos ettiydi, masaya yeniden dönülmeliydi, müzakere tekrar başlamalıydı taktik ve hikâyeleri hep bu maksada yöneliktir.
Şu lâfa bakınız, Anastas yine inciler döktürmekte:
– Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ve egemenliğini tam anlamıyla sağlayacak bir çözüm bulunması amacıyla Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye ile onurlu ve yapıcı bir diyaloğa girmeye hazırız, bunu sağlamak için garantörlerle göbek bağını artık kesmek gerekir.
Adam bizi koyun sürüsü kadar aptal, kendini kıraç tilkisi kadar kurnaz görmekte, bizi dolaylı ifadelerle de olsa muhatap bile kabul etmemekte, Türkiye ile görüşmek istemekte.
Sözlerini Türkçe’ye tercüme edecek olursak hanyayı-konyayı anlarız:
– Türkiye defolup gitsin, Kıbrıs Türk’ü Türk olduğunu unutsun, Ankara’yla göbek bağını koparsın, ama biz Atina’ya bir göbek bağı daha bağlayalım, daha da göbek göbeğe gelelim, verdiği mesaj bu.
***
Bu gidişata rağmen Rum-Yunan ikilisiyle göbek bağını kesecek yerde göbek bağına göbek bağı ekleyen Amerika’sı da bize yönelik ahlâksız teklifler peşindedir.
İngiliz’i de…
Fransız’ı da…
BM’si de, AB’si de.
Yersek tabii.