Yunanistan Savunma Bakanı Kammenos taaa Atina’dan çıktı geldi, bir EOKA’cıyı anma törenine katıldı.
Bizim Akıncı, bizim Erhürman ve CTP’nin cümle şurekası bizim şehitlerin bir uzanımlık ötede yapılan anma törenlerine, TMT’nin kuruluş günlerine arkalarını dönüyorlar.
O şehitler ki bu devletin kurucusudur.
Oturdukları koltuklar, altlarındaki kırmızı plâkalı arabalar, ceplerine doldurulan maaşlar, gezmeler, yemeler-içmeler, kırmızı pasaportlar o şehitlerin sayesindedir.
O şehitlerin sayesinde sabah-akşam vızır-vızır kullandıkları makam arabalarına kurulup da o şehitleri anmaya gitmiyorlar.
***
Taaa Atina’dan gelen Yunan Savuma Bakanı diyor ki:
– İlham kaynağımız EOKA’dır.
EOKA ise ENOSİS demektir.
Bizimkilerin nedir acaba ilham kaynağı?
TMT ruhu değil, Ankara değil, meselâ şehit Salâhi Şevket değil.
Kim ve ne acaba onların ilham kaynağı?
Brüksel mi, Londra mı, Washington mu, Moskova mı?
***
Şunları da söylemekte Yunan Savunma Bakanı:
– Hepinizi Türkiye’ye karşı mücadeleye çağırıyorum, hiçbir durumda Türkiye’nin Kıbrıs’taki varlığını kabul etmeyeceğiz, Kıbrıs Elenizmi’ni tehlikeye atarak boyun eğmeyeceğiz. EOKA mücadelesinde hayatlarını kaybedenleri saygıyla anıyoruz. Elenizm birleştiği, tek yumruk olduğu zaman kazanır, bu nedenle görevimiz Elenizmi birleştirmektir.
***
Onların ilham kaynağı EOKA nasıl ki ENOSİS demektir, Elenizmin birleştirilmesi de tabii ki yine ENOSİS demektir.
Bizimkilere bakacak olursak onların sözlüğünde birleşmek, birlik ve beraberlik, tek yumruk olmak gibi sözcükler yoktur.
Özellikle CTP erkânı kendi aramızda birleşmek yerine, Türk’ü Türk’le birleştirmek yerine Rum’la birleşme kavgasındadır.
Bir CTP, Akıncı partisinin kebir lideri Cemal efendi kendilerini bir UBP’den, bir DP’den daha ziyade bir AKEL’e, bir DİSİ’ye daha yakın hissetmekte, Türk yerine Rum’u daha yakın bulmaktadırlar. İkide birde Rum partileriyle buluşarak söz ve eylem birliği yapmakta, birlikte meydanlara, sokaklara inmekte, birlikte bildiricik çıkarmakta, neredeyse her sabah Kıbrıs işini birlikte çözmekte, birlikte çözüm formülleri keşfetmektedirler.
Bunların bir günden bir güne UBP ya da DP’ye şunu söylediklerini hiç duydunuz mu:
– Yahu arkadaş, aha görüyoruz ki bu Rum’ların hedefi ENOSİS, yani bizi yutmak, bizi Yunan tebası yapmak, sömürgeleştirmek istiyorlar, gelin oturup konuşalım, bu tehlikeye karşı ortak tavırlar belirleyip birlikte mücadele verelim.
Bunu hiç söylemediler, söylemezler, hiç önermediler ve önermezler.
Onların bütün derdi Türk’ün Türk’le birleşmesi değil, Türk’ü bastıra bastıra Rum’la birleştirmek, daha açıkçası Rum’a yama yapmaktır.
***
Bu korkunç gerçek ışığında Akıncı hâlâ rüya âlemlerine dark olmakta.
Neymiş?
Rum’da tavır değişikliği bekliyormuş, tavır değişikliği olup olmadığını görmek istiyormuş.
Sinekten yağ, tekeden süt çıkmasını bekliyor.
O bekleyedursun, Rum-Yunan ikilisi hangi tavırda olduğunu suratımıza tüküre tüküre her sabah yeniden nakarat eylemektedir:
– İlham kaynağımız EOKA’dır.
Ben Akıncı’ya diyorum ki:
– Al bu tavrı, bozdur bozdur harca.