Barış Harekâtı’nın 45. yılını kutladık, Ecevit’i de andık.
20 Temmuz bir bahtiyarlıktır, o günü tarih kitaplarından okumak, başkalarından dinlemek yerine bizzat yaşamış olmak daha da müstesna bir bahtiyarlıktır.
Tanrı bana o bahtiyarlığı bizzat yaşama şansını ihsan eylediğinden kendimi çok bahtiyar ve daha da bahtiyar saymaktayım.
***
O bahtiyarlığımın kahramanı Ecevit’e minnet borçluyum, dünyaya bin defa daha gelsem ve bin hayat boyu çabalasam da o minnet borcumu ödeyemem.
Tabii ki her şeyden önce mensubu olmaktan gurur duyduğum Türk milletine minnettarım, Türk ordusuna minnettarım, Türk ordusuna sembol teşkil eden Mehmetçik adlı sıradan Türk askerine minnettarım.
TMT’ye, TMT’cilere, 21 Aralık’tan itibaren mücahit adını alan TMT kahramanlarına minnettarım, ister Mehmetçik ister Mücahit olarak anılsın, şehitlerimize, gazilerimize minnettarım, mukavemetçi Kıbrıs Türk halkına minnettarım.
***
Barış Harekâtı’nın simgesi elbette Ecevit’tir.
Barış Harekâtı ve Ecevit sözcükleri birbirinin ayrılmaz ve kopmaz parçalarıdır.
Haklı bir davanın mücahidi iseniz savaşlardan ulusal kahramanlar çıkması doğaldır.
Anavatanın Kurtuluş Savaşı Atatürk gibi bir deha yaratmıştır.
Ulusal kahramanlığın da dehasıdır Atatürk.
İsmet Paşa da bir ulusal kahramandır.
Barış Harekâtı’nın ulusal kahramanı ise Ecevit’tir.
Barış Harekâtı Ecevit adında simgelenmiştir.
***
Yalnız ulusal kahraman değildir Ecevit.
Gerçek devlet adamıdır.
Gerçek politikacıdır.
Gerçek diplomattır.
Namus erbabıdır.
Dürüstlük erbabıdır.
Hiç yalan söylememiş, hiç döneklik yapmamıştır.
Boğazından haram lôkma geçmemiştir.
Siyaset merdivenlerinde yükselme olanağını cep doldurma, zenginleşme vasıtasına dönüştürmeye hiç tenezzül etmemiştir.
Kibardır, efendidir, birinci sınıf centilmendir.
Boş teneke sesi çıkarırcasına yaygara kopardığı, muarızlarına hakaret yağdırdığı hiç görülmemiştir.
***
Ecevit bir efsanedir, Mustafa Kemal’in hâlis askeridir.
Atatürk devrimlerinden hiç ödün vermemiştir.
Emperyalizme hiç boyun eğmemiştir.
Boyun eğmediği gibi emperyalizmle ortaklığa hiç kalkışmamıştır.
Nur içinde yatsın, yeri cennet olsun.
En doğal hakkıdır cennet.
***
İster inan ister inanmayın, 20 Temmuz 1974 bizim 7. evlilik yıldönümümüz idi.
20 Temmuz 1967’de evlenmiştik.
Barış Harekâtı’ndan önceki şartları biliyorsunuz, bugünün Girne’si, Mağusa’sı, Bafra’sı, bugünün lôkantaları, otelleri, eğlence yerleri yoktu tabii. Niyetimiz 20 Temmuz gecesi Boğaz’a kadar uzanıp mütevazi bir lôkantaya gitmekti. Barış Harekâtı oldu, Mehmetçik geldi, gidemedik, programı iptal ettik.
İyi ki geldiler ve iyi ki biz de o programı iptal ettik.