Yunanistan’da yönetimde bulunan Cunta’nın desteğiyle gerçekleşen 15 Temmuz 1974 faşist Rum-Yunan darbesinin ana hedefi Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamaktı.
Tabii ki önce Kıbrıs Türkleri katledilecekti.
Faşist Rum-Yunan 15 Temmuz darbesini, Yunan ve Rum ordusu içinde kümelenen veya örgütlenen askerler yapmadı. Bu darbeyi tam bir bütün olarak Yunan ve Rum ordusu gerçekleştirdi. Makarios da yaptığı açıklamalarda buna dikkat çekmişti.
Zaten, bu darbeye karşı da herhangi bir askeri direniş olmadı. Direniş gösteren sadece Makarios’a bağlı bağlı bir grup polisti.
Ve, eğer 20 Temmuz Barış Harekatı gerçekleşmeseydi, Makarios ve AKEL yanlıları da tümüyle katliamdan geçirilecekti.
Barış Harekatı ile tüm Kıbrıs’a barış ve güvenlik gelirken, Cunta’nın yıkılmasıyla da Yunanistan’a demokrasi geldi.
***
Şimdi FETÖ’nün gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbe kalkışmasına bir bakalım.
Bu darbe girişimini devlet ile Türk ordusu içerisinde örgütlenen ve dış güçler tarafından desteklenen hainler gerçekleştirdi. Türk ordusu ile halk da bunlara gereken yanıtı verdi.
Hainlerin hedefi ise Türkiye’de halk iradesi ile oluşan TBMM’ni, hükümeti ve demokrasiyi yok etmekti. Bunun sonrasında da Türkiye karanlıklara sürüklenecek, emperyalist güçlere teslim edilecekti.
Ama, Türk ordusu ile halk bunu önledi.
***
Rum tarafı ile içimizdeki işbirlikçileri FETÖ’nün 15 Temmuz darbe kalkışmasını hala daha kullanmaya devam ediyor.
Ne imiş;
Darbe yapan ordu Kıbrıs’ta kalamazmış, darbe yapan ordu Kıbrıs’ta güvenliği sağlayamazmış. Bu nedenle de Türkiye’nin garantörlüğü kalkmalı, Türk askeri Kıbrıs’tan gitmeliymiş.
Rum tarafı işte bunu söylüyor, bunun propagandasını yapıyor.
Ama, yukarıda da belirttiğim gibi bu tamamen büyük bir yalan, büyük bir kara propaganda.
Çünkü, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe kalkışmasını Türk ordusu yapmadı, bu hainliği ordu içinde kümelenen bir avuç hain yaptı.
Türk ordusu da halk ile birlikte bunların başını ezdi.
Ama, 15 Temmuz faşist Rum-Yunan darbesini bütünüyle Yunan ordusu ile Rum ordusu gerçekleştirdi.
Bu nedenle, Türkiye ile Türk ordusuna yönelik olarak yürütülen kara propaganda kabul edilemez.
Ve, son söz;
Kıbrıs’ta barışı ve güvenliği sağlayan Türk ordusudur.