Türkiye’de 27 Mayıs 1960 tarihinde gerçekleşen ilk askeri darbenin yıldönümünü yaşıyoruz.
Bu darbenin nedenleri, yıllar sonra ortaya çıktı.
Yassıada Mahkemesi’nde Demokrat Parti yöneticilerine karşı ileri sürülen suçlamalar yer alan “silahlı gizli ordu kurdular davası”, “don davası” , “rüşvet davası”, “öğrencileri katlettiler davası” ve diğer davalar tamamen uydurma ve düzmeceydi.
Esasa neden, Kıbrıs konusuydu.
ABD destekli FETÖ terör örgütünün, Türk ordusuna karşı gerçekleştirdiği “Ergenekon Kumpası”nda nasıl ki ordudaki ulusalcı subaylar kıyımdan geçirildiyse, 27 Mayıs darbesinde de aynısı yaşandı. Binlerce subay ordudan atıldı. Darbeye katılıp da daha sonra yaptıkları hatayı fark eden subaylar da aynı akıbeti yaşadı.
27 Mayıs darbesinin Kıbrıs’a yansıması ise TMT’nin etkisizleştirilmesi ve Kıbrıs Türk halkının Rum saldırılarına karşı savunmasız hale getirilmesi oldu.
Şimdi, 27 Mayıs darbesinin öncesine bakalım.
BM’den “self determinasyon” adı altında Enosis’i gerçekleştiremeyen Rum-Yunan ikilisi, Enosis’i silah zoruyla gerçekleştirmek için EOKA terör örgütünü kurdu.
EOKA , 1 Nisan 1955 tarihinde silahlı eyleme başlarken, önce İngilizleri sonra da Türkleri hedef aldı. Bu saldırılara karşı Kıbrıs Türk halkını korumak için VOLKAN ve 9 EYLÜL CEPHESİ adlı direniş örgütleri kuruldu. Daha güçlü bir direniş örgütü oluşturabilmek için de, bu direniş örgütleri tek çatı altında toplanarak, 1957 yılının Kasım ayında TMT kuruldu.
TMt, silah, uzman ve subaydan yoksundu. Bu nedenle, Rauf R. Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük, 1958 Ocak ayında görüştükleri Türkiye Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’dan, TMT’nin uzman subay ve silahla takviye edilmesini isterler. Zorlu bunu büyük bir heyecanla karşılar. Konuyu Başbakan Adnan Menderes’e iletir ve gereken kararı çıkarır.
TMT, uzman subay ve silahla takviye edilir.
Ve, TMT öncülüğünde verilen mücadele ile , “azınlık” diye nitelenen Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit, kurucu ortağı olur. Türk askeri de , 1960, 1 Ağustos günü Kıbrıs’a ayak basacaktır.
Bunda da Menderes ile Zorlu’nun katkıları çok büyük olur.
Ama ne var ki, emperyalist güçler ile Rum-Yunan ikilisi bunu hazmedemez.
Ve, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşunun resmen ilan edileceği Ağustos ayından önce Türkiye’de darbe gerçekleşir.
Yassıada mahkemelerinde , Menderes, Zorlu ve Polatkan’a karşı getirilen en büyük suçlama; Demokrat Parti’ye bağlı gizli bir ordunun kurulması ve bu ordunun askeri depolardan alınan silah ve mühimmatla takviye edilmesidir.
Gerçekte ise ordunun depolarından alınan silah ve mühimmat TMT’ye gönderilmiştir. Menderes, Zorlu ve Polatkan, ölümü göze alarak konuşmazlar. TMT ifşa olmasın diye ölümü göze alırlar.
Darbe sonrasında Ankara’daki TMT merkezi dağıtılırken, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulması ile birlikte, Kıbrıs’a gönderilen ilk Büyükelçiye verilen görev ise şudur;
“TMT tasfiye edilecektir”
Bu doğrultuda da TMT etkisizleştirilirken, 1962 yılının sonlarına kadar Türkiye’den bir tek mermi bile gönderilmez.
Bu arada , Kıbrıs’ta da harekete geçen bazı çevreler “Denktaş ve Küçük, Menderes’in adamıdırlar, bunlar da asılmalıdırlar” çağrıları yapmaktadır.
Bu kaos ortamında ise Rum silahlanması ve gizli örgütlenmesi devam ederken, Kıbrıs Türk halkı savunmasız duruma düşürülmüştür. Sonuçta, Kıbrıs Türk liderliğinin ikazlarına kulak vermek zorunda kalan Türk hükümeti, en seçkin subaylarından biri olan Kenan Coygun’u TMT lideri olarak Kıbrıs’a gönderir.
Ama zaman çok azdır.
Daha sonra ise neler yaşandığını biliyoruz. Kanlı Noel saldırısı, katliam, göç ve acılar.
İşte, 27 Mayıs 1960 darbesinin yıldönümünde benim düşündüklerim bunlar.
GÜNDEM
19 Aralık 2024SPOR
19 Aralık 2024GÜNDEM
19 Aralık 2024SPOR
19 Aralık 2024SPOR
19 Aralık 2024GÜNDEM
19 Aralık 2024GÜNDEM
19 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.