Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili yarış  başladı.

UBP’nin Cumhurbaşkanı adayı  Ersin Tatar.

CTP’nin Tufan Erhürman,  TDP ile teferruat partilerinin adayı ise Mustafa Akıncı.

DP ile  YDP ise karar vermek üzere.

Peki,  CTP’nin adayı ile  TDP ve teferruat partilerinin adayı Mustafa Akıncı arasında Kıbrıs konusu ile ilgili politika ve düşüncelerinde herhangi bir fark var mı?

Elbette ki yok.

Her ikisi de federasyona dayalı çözüm çekli olan birleşik Kıbrıs sevdalısı.  Her ikisi de Rum’la birleşmekten yana.

Akıncı, iki devletli çözüm  şekline  ve Türkiye’nin garantörlüğüne karşı.   Erhürman da iki devletli çözüme karşı.  Türkiye’nin garantörlüğü konusunda ise utangaç.  Bu konuda şimdilik peçe arkasına saklanıyor.

Egemenlik konusunda ise CTP’nin tavrı ortada.  CTP’nin ruhani lideri olan Mehmet Ali Talat, egemenlik konusunda ne demişti;

“Egemenlik uğrunda ölünecek Leyla” değil.

Bunun yanısıra CTP liderliği  Türkiye’nin Kıbrıs’taki varlığı konusunda da şöyle demişti;

“Türkiye’nin Kıbrıs’taki misafirliği çok uzadı.”

Ne ise fazla uzatmayalım.

Akıncı ile Erhürman arasında Kıbrıs konusunda  hiçbir fark yok.

***

Akıncı ile  Erhürman seçime yönelik olarak  köy köy, mahalle mahalle dolaşmaya başladılar.  UBP’ye yönelik her türlü ağır eleştiride bulunurken,  birbirlerine laf söylemiyorlar.

Peki neden?

Cumhurbaşkanı adayı olan birisi rakibini eleştirmez mi?

Elbette  eleştirmesi gerekir ama Akıncı ile  Erhürman bunu yapmıyor.

Çünkü ikinci tur göründüğü için, birbirlerini eleştirip, tabanlarını karşı karşıya getirmek ve  düşman  etmek istemiyorlar.

Bu da bize  Akıncı ile Erhürman arasında  bir anlaşmaya varıldığını işaret ediyor.

Bu anlaşmanın mentalitesi ise şu;

“Ya sen, ya ben, nasıl olsa aramızda bir fark yok.”

***

Peki ya sağda neler yaşanıyor veya neler yaşanacak?

Falcı değilim ama şunları söyleyebilirim;

Sağa sızmış ajan-provokatörler ile  sahte milliyetçiler sağ partileri karşı karşıya getirmek  ve çatıştırmak için  her türlü provokasyon ile algı operasyonlarını gündeme getirecek.

Bununla da yetinmeyecekler.

UBP’nin Cumhurbaşkanı adayı  Ersin Tatar’a zarar verebilmek için  UBP içerisinde de  bir takım provokasyonlara girişecekler.

Yalan  ve iftiraya  dayalı  her türlü kirli operasyonlar yürütülecek. Medyanın köşe başlarını tutan tetikçiler de  bunlara destek verecek.

Ve, bunları şimdiden söylemek gerekir.

Dikkatli ve uyanık olmakta büyük yarar var.