Andeas Manuel Lopez Obrador kimdir?
Çoğunuz biliyorsunuz ama ben bilmeyenler için söyleyim;
Bu adam Meksika Devlet Başkanı’dır. Sıra dışı davranışları ve çok farklı düşünceleriyle tanınır.
Bu adam “delidir” demeyeceğim ama, ne olduğuna siz karar verebilirsiniz.
Şimdi bu adamın ne yaptığına bakalım.
Dünya sağlım Örgütü, koronavirüsle ilgili olarak son yaptığı açıklamada “bu salgın küresel bir salgındır” diyerek uyarıda bulunurken , ülkeleri daha da sert önlemler almaya çağırdı.
Bu tedbirlerin başında da sokağa çıkma yasağı geliyor.
Pek çok ülkede de sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Bu yasağı çiğneyenlere karşı da çok sert cezalar uygulanıyor.
Kolay değil, salgının her ana daha da yayılma tehlikesi var.
Ve, Obrador denilen bu adam Meksika halkına yaptığı çağrıda “evde kalmayın, sokağa çıkın, paranız varsa yiyip, içiniz” çağrısında bulunurken, şöyle diyor;
“Bu salgının daha başındayız, bize bir şey olmaz, sokağa çıkmama vakti geldiğinde ben size söylerim, sokağa çıkmazsınız.”
Şimdi buna gülmek mi gerekir, ağlamak mı?
Elbette ki ağlamak gerekir.
İtalya da bu şekilde felakete sürüklenmişti.
****
Ülkemizde de geçtiğimiz gün kısmi sokağa çıkma yasağı uygulamaya konuldu ve yasağa uymayanların hapis ve para cezasına çarptırılacakları açıklandı.
Ama dinleyen kim?
Kısmi sokağa çıkma yasağının ilk gününde mazaretsiz olan 42 kişi tespit edildi ve haklarında yasal işlem başlatıldı.
Tabii ki sokağa çıkıp da tespit edilemeyenlerin sayısı çok daha fazla.
Dün de, gelen bilgilere göre mazaretsiz olarak sokağa çıkan 48 kişi hakkında yasal işlem başlatıldı. Yani, sokağa çıkıp halkın sağlığını tehlikeye atanların Obrador’dan bir farkları yok.
Bunlar “yiyelim, içelim, gezelim, tozalım, bize bir şey olmaz” havasında.
Ama bu iş böyle yürümez.
Bu nedenle daha sert cezaların uygulanması gerekir.