Birleşmiş Milletler’in (BM) 73. Genel Kurulu yarın New York’ta başlıyor. Genel Kurul’un alt düzey çalışmaları bir hafta sürecek. 25 Eylül’den itibaren ise BM Genel Kurulu’nun üst düzey toplantıları başlayacak ve 9 gün sürecek. Bu arada BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de Genel Kurul’a raporunu sunacak.
Yarın başlayacak olan BM Genel Kurulu’nda Kıbrıs konusu da önemli bir yer tutacak. Zaten Kıbrıs konusuyla ilgili taraflar, bu konuda çalışmalarını sürdürüyor. Tabii ki bu arada BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs geçici danışmanı Jane Holl Luke’ın hazırlayacağı da rapor da bekleniyor. Bu raporun sunulmasından sonra ise Kıbrıs konusuyla ilgili müzakere sürecinin yeniden başlayacağı ileri sürülüyor.
Luke’ın hazırlayacağı raporun içeriğinin ne olacağını bilmek için de kahin olamaya gerek yok. Bu raporda Kıbrıs konusuyla ilgili tarafların, yani Kıbrıs Türk ve Rum tarafları ile Türkiye, İngiltere ve Yunanistan!ın görüşleri yer alacak. Rum-Yunan ve İngiltere’nin görüşleri ise belli;
“Müzakereler Crans Montana’da kaldığı yerden başlamalı, Guterres Belgesi temel alınmalı.”
Guterres Belgesi’nin ana içeriği ise şu;
“Garantiler kalkmalı, bütün askerler Kıbrıs’tan çekilmeli.”
“Bütün askerler” denilirken, bu sadece Türk askerinin Kıbrıs’tan çekilmesini içeriyor.
Neden mi, hemen anlatayım;
Yunanistan ve Güney Kıbrıs AB üyesi olduğu için, Yunan askeri AB çatısı altında Kıbrıs’ta kalabilir. Bu doğrultuda da Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasında yapılan askeri işbirliği anlaşmaları da var.
Güney Kıbrıs’ın AB’ye katılım anlaşmalarında da İngiliz üsleri bu anlaşmanın dışında tutuldu. Yani, İngiliz üsleri İngiltere’nin egemenliğindeki bölgeler. Bu şekilde de Kıbrıs’ta İngiliz askeri varlığı devam edecek.
Durum bu olunca da geriye sadece Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmak kalıyor. Bunun da gerekçesini şu şekilde hazırladılar;
“AB üyesi olmayan Türkiye AB üyesi olan bir ülkenin topraklarında asker barındıramaz ve garantör olamaz.”
***
AB, “Garantilerin kaldırılmasını ve yabancı askerlerin Kıbrıs’tan çekilmesini” isterken, Rum-Yunan ikilisi de daha açık konuşup, şunu söylüyor;
“Türkiye’nin garantörlüğü kaldırılmalı, Türk askeri Kıbrıs’tan çekilmeli.”
Peki, “müzakerelerin kaldığı yerden başlamasının” anlamı ne?
Bunu da Rum liderliği şöyle açıklıyor;
“ Crans Montana çöküş değil zaferdir. Müzakereler kesildikten sonra ilk kez yeni bir müzakereye büyük kazanımlarla katılıyoruz. Bu bizim için büyük bir başarıdır. Müzakereler yeniden başladığında güvenlik ve garantiler konusu masada olacak.”
Yani, müzakereler kaldığı yerden yeniden başlarsa, Türkiye’nin garantörlüğü ile Türk askerinin Kıbrıs’tan çekilmesi masada olacak. Tabii ki Türkiye buna razı değil.
Önümüzde saylı günler var.
Neler olup biteceğini de hep birlikte göreceğiz.
Bu arada BM’den hak ve adalet bekleyenler varsa, boşuna beklemesinler. BM, Güvenlik Konseyi’nin daimi 5 üyesinin kontrolü altındadır. Onlar da sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederler.
GÜNDEM
17 Kasım 2024SPOR
17 Kasım 2024GÜNDEM
17 Kasım 2024SPOR
17 Kasım 2024SPOR
17 Kasım 2024GÜNDEM
17 Kasım 2024GÜNDEM
17 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.