DOLAR 32,5196 0.09%
EURO 34,8952 -0.24%
ALTIN 2.446,960,46
BITCOIN 20871460,47%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aydın AKKURT;  Çavuşoğlu’nu dinlerken (3)

Aydın AKKURT; Çavuşoğlu’nu dinlerken (3)

ABONE OL
30 Ocak 2019 13:27
Aydın AKKURT;  Çavuşoğlu’nu dinlerken (3)
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BRT ve özel kanallarla gerçekleştirilen ortak yayında da önemli açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar da şöyle;
.
“RUM TARAFI SÜREKLİ GERİ ADIM ATTI”
Crans Monta’dan sonra Kıbrıs’ta bir müzakere için diğer seçeneklerin de değerlendirileceğini söylemek için geldik. Çünkü tüm samimi gayretlere rağmen sürdürülen müzakerelerin Rum tarafının gücü, yönetimi, ekonomiyi paylaşmak istemediği için bunu da Crans Montana’da ikili temaslarda açıkça söyledikleri için Crans Montana’nın başarısızlıkla sonuçlandığını kaydetti.
Gerek BM’ye gerekse muhataplara ve garantörlere, biz sürekli buradayız, bitinceye kadar burada kalacağız takvimimizi boşalttık, bu son şansı iyi değerlendirin dedik. Biz elimizden geleni yaptık ama Rum tarafı sürekli geri adım attı.
“RUMLAR HİÇ BİR ŞEYİ PAYLAŞMAK İSTEMİYOR”
Bu da gösteriyor ki Rumlar, hiçbir şeyi Türklerle paylaşmak istemiyor. O zaman yeniden bir müzakereye başlanacaksa, neyin nasıl müzakere edileceğinin konuşulması gerekir.
Bunun tüm taraflar arasında konuşulması gerekir. Bu çerçevede temaslarda bulundum, KKTC içinde de farklı görüşler ortaya çıktı, seçim hazırlıklarının erken başladı.
Seçime yaklaşık bir buçuk yıl olmasına rağmen burada bir hareketlenme var. Müzakere konusunda farklı görüşeler olabilir ancak Türkiye olarak biz başından beri tüm seçeneklerin ortaya koyulması, gayrı resmi bir şekilde mutabakat anlayışı içinde olunması ve çerçevenin belirlenip müzakerelere öyle başlanması ve sonuç odaklı olması gerektiğini söyledik.
“KIBRIS DAVASINI SEÇİM MALZEMESİ YAPMAK DOĞRU DEĞİL”
Herkesin bir ideolojisi, görüşü olabilir. Daha karşı tarafla gayrı resmi görüşmeler yapılırken, bir görüşü dayatmanın bir anlamı olamaz. Seçim atmosferinde bunlar olabilir ancak Kıbrıs davasını seçim malzemesi yapmak doğru değil. TC ile KKTC arasında farklı görüşler var havası yaratıldı, bu da doğru değil. .
Anastasiades ile görüşmelerimizden sonra adada “Türkiye Akıncı’yı dışlıyor havası yaratıldı” bu son derece yanlış oldu.
Biz hangi adımı atacaksak, biz istişare ediyor ve o çerçevede yapıyoruz. Biz Türkiye’yiz büyük devletiz, istediğimiz yaparız anlayışında hiçbir zaman olmadık.
“KIBRIS DAVASI, KİMSENİN İDEOLOJİSİNE GÖRE YÜRÜTÜLMEZ”
Cumhurbaşkanı Akıncı ile belli konularda görüş ayrılığımız olabilir ama konuşarak görüş ayrılığımızı yakınlaştırırız. Kıbrıs davası, kimsenin ideolojisine göre yürütülmez. Kimsenin kişisel arzusu ve ideolojisi üzerinden de yürütülemez. Hepimizin davasıdır. Bu algıyı sosyal medyadaki belli gruplar, KKTC ile TC’nin ilişkilerini koparmak isteyenler oluşturdu. Bu algıyı “Rum tarafına teslim olalım” anlayışında olan kişiler oluşturdu.
“YANLIŞ ALGI OLUŞTURULUR”
Sadece söylemlerden yola çıkılması halinde yanlış algı oluşturulacak, şu anda söylediklerim ise, ne olacaksa müzakere edilmesi, ama neyin müzakere edileceğinin görüşülmesi gerektiğidir.
Yıllardır, iki kesimliliğe, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon için çalışıldı, Rum tarafı bu eşitliği istemediği için de bu gerçekleştirilemedi.
“BİZ SAMİMİYET İSTİYORUZ”
Bizdeki samimiyeti Rum tarafında göremiyoruz. Bizim söylediklerimiz ise tüm seçeneklerin oturulup konuşulmasıdır. En son New York’taki görüşmelerden sora Anastasiades’ten çelişkili açıklamalar geldi. Biz samimiyet istiyoruz. Oturup konuşup parametreleri beraber belirleyelim diyoruz.
Anastasiades adada da geri adım atmaya devam etti. Daha önce kabul ettiği noktalarda da geri adım attı, bu sebeple de bir seçenek üzerinde değil, her seçeneğin değerlendirilmesi gerekir. .
Rum tarafı neye hazırsa biz de ona hazır olacağız, Rum tarafı neyi kabul ederse biz de onu kabul edeceğiz” demek doğru olamaz. Onların ne dediği müzakere için de önemli ama esas biz ne diyeceğiz, bizim ne diyeceğimiz, bizim fikirlerimiz nedir bunun içini dolduralım, kendi fikirlerimizi ortaya koyalım.
BM parametreleri ile bizim hiçbir problemimiz yok. Onları benimsediğimiz için müzakere masasına oturduk. O parametreler çerçevesinde bugüne kadar bir sonuç elde edilemedi, bundan sonra da aynı parametrelerle devam edilirse sonuç elde edilemeyecek diye düşünüyoruz.
“YENİ FİKİRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ”
Bizim parametrelerle sorunumuz olduğu için değil, tekrar başlasak, tekrar olmayacağı konusunda kanaatimiz var. Böyle bir müzakere yapmayacağımızı hem KKTC, hem TC söyledi. Onun için de başka seçenekler de var dedik. Nihai bir çözüme varabilmesi için o parametrelerle ilgili de ne yapılması gerektiğini söylememiz gerek. Çerçevesini belirlememiz lazım derken onu söylüyorum.
İlave ne yapılabilir ki çözüme ulaşılabilsin. Yeni fikirlerin değerlendirilmesinden yanayız. Hiçbir fikri dışlayıp, empoze etmiyoruz, hiçbir düşünceyi de yok saymıyoruz.
GÜVENLİK VE GARANTİLER
Garantiler ve güvenlik konusunda esneklik göstermemize rağmen karşı taraf gene geri adım attı. Türkiye taviz verse olacaktı, anlayışı varsa bu yanlıştır. Çözüme çok yakın değildik. Bu meselenin sadece garantiler ve güvenliğe bağlı olduğu gibi bir anlayış varsa bu çok yanlıştır. Rum tarafı seninle hiçbir şeyi paylaşmak istemiyor, statükonun devamını istiyor. Mesele bu.
Türkiye ve KKTC’nin stratejileri beraber belirleyerek, ortaya koyması gerekir. Rum tarafı statükonun devamından yanadır. Türk tarafıyla bir şeyi paylaşma arzuları yok, dini liderleri de sürekli bunu empoze ediyor.
“KKTC’NİN GÖRÜNÜRLÜĞÜNÜ ARTTIRMAK GEREK”
Rum tarafı KKTC’yi her yerde engellemeye çalışıyor ama bu hamlesini her yerde başaramıyor. Bu sebeple de KKTC’nin görünürlüğünü arttırmak gerekir.
Bunun için de bizim attığımız adımlar var. Motivasyonu tersine çevirecek şeylerden bir tanesi ise tek taraflı hidrokarbon çalışmaları, sondaj faaliyetleri konusunda atılan ve atılacak adımlardır. Bunlar fiili adımlardır. Artık sismik araştırmalar değil, sondaja başlanacak. Bizim tavsiyelerimizi dinlemezlerse, bizim gelin bu işi hakça paylaşımını yapalım ve burada Kıbrıs Türk halkının hakları garanti altına alınsın tavsiyelerimizi dinlemezlerse, o zaman biz de geliriz burada biz sondajlarımıza başlarız. İkinci platform Şubat’ta gelecek, Fatih sondaj gemisi şu anda Alanya 1 bölgesinde. Mart ayında oradaki işinin bitmesiyle o da güneye kaydırılacak.
“GEREKLİ GÜVENLİK TEDBİRLERİ ALINDI”
Gerekli tüm güvenlik tedbirleri alındı. Bu bizim arzu ettiğimiz bir şey değildi, ama Rum tarafının bizim telkinlerimizi dinlememesi, AB’nin de bir çözüm bulamaması nedeniyle biz bu adımları atacağız. Türkiye’nin dışında olduğu hiçbir anlaşmanın hükmü yoktur. Kıta sahanlığı, münhasır ekonomik bölge ve KKTC’nin ruhsat verdiği alanlarda, sondaj dahil, her türlü gaz ve petrol çıkarma faaliyet sürdürülecektir.
“HER TÜRLÜ ÖNLEM ALINDI”
Rum tarafı ile gaz ve sondaj konusunda işbirliğine yönelik olumlu bir adım beklemiyoruz. Herhangi bir gerginliğe karşın her türlü önlemi aldık, herhangi bir gerginlik olmamasını ümit ediyoruz.
Kıta sahanlığı alanında kazı yapacağız, yapılacak her türlü işlem uluslararası hukuka uygun şekilde uygun yapılacaktır. Rum tarafı Türkiye’nin somut bir adım atacağını beklemiyor, bu çalışmalar başladıktan sonra da belki işbirliği yaklaşımı içine girilebilecek. Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının hakları garanti altına alındıktan sonra, bu konuda bir işbirliği yapılabilir. Anastasiadis ile resmi olmayan bir görüşme yapılabilir, Yunanistan ile bazı ilişkiler gelişti.
Enterkonnekte elektrik kablosu konusunda çalışmalar devam ediyor. Su projesi gibi deniz altından kablolarla elektrik getirilmesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözüdür. Bunu gerçekleştireceğiz, bu konuda kararlıyız, KKTC’deki maliyetlerin yüksek olduğunu biliyoruz.
“KIBRIS MİLLİ DAVA”
Kıbrıs davasını milli bir dava olarak görüyoruz. Bundan sonraki süreçte de KKTC’ye daha sık gelip temaslarda bulunacağım. Bugüne kadar hiçbir siyasi partinin iç işlerine karışmadım, siyasi olarak hiçbir parti ile yakınlığım yok, olmadı. Kişisel dostluğum olan siyasetçiler var ancak bu konuda biriyle herhangi bir siyasi yakınlığım olmadı.
“KKTC’DE TC’NİN TEK TEMSİLCİSİ BÜYÜKELÇİDİR”
KKTC’de Türkiye Cumhuriyeti’nin tek temsilcisi büyükelçidir. Burada bizim tek karşı olduğumuz Türkiye düşmanlarıdır. Biz buna karşıyız, onun dışında siyasetçiler arasında taraf tutmam söz konusu olamaz.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.