DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN 21548040,35%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aydın AKKURT;  Coronavirüs ve Utanç Barikatları

Aydın AKKURT; Coronavirüs ve Utanç Barikatları

ABONE OL
03 Mart 2020 18:49
Aydın AKKURT;  Coronavirüs ve Utanç Barikatları
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Enosis hedefli 1963 Kanlı Noel saldırılarından sonra, Türk bölgeleri kuşatma altına alınırken, gettolar oluşturulmuştu.
Kıbrıs Türklerinin yaşadığı bu gettolarda açık ve yokluk vardı. Rum Yönetimi, açlık ve yoklukla Kıbrıs Türk direnişini yok edeceğini sanıyordu.
Ama başaramadı.
Başaramayınca kuşatmayı daha da ağırlaştırdı. Türk bölgelerine her türlü ihtiyaç maddeleri ile elzem olan çeşitli malzemelerin girişini yasakladı.
Kıbrıs Türklerinin bulunduğu bölgelerden diğer Türk bölgelerine gidişlerini engellemek üzere de barikatlar oluşturdu. Buna gerekçe olarak da “Türk bölgelerinde bulaşıcı hastalıklar var” yalanı gösterildi.
Bu barikatlara da mücadele tarihimizde “utanç barikatları ” denir.
Bu “utanç barikatlarında” neler yaşanmadı ki.
Açlık içinde kıvranan Türk bölgelerine götürülen yiyecekler ayaklar altında çiğnendi. İnsanlarımız bu “utanç barikatları”nda saatlerce bekletildi, sorguya çekildi, işkenceye uğradı.
Zaten, çok küçük olan Kıbrıs Türk ekonomisi yerle bir edildi.
Ve, Anavatan Türkiye’nin yardımları olmasaydı, Kıbrıs Türk halkı ayakta duramayacaktı.
Aradan yıllar geçti. 20 Temmuz Barış Harekatı sonrasında halkımız kendi vatanını ve devletini yarattı.
Tabii ki bu uğurda da çok ağır bedeller ödendi.
2003 yılına gelindiğinde ise Türk tarafının inisiyatifiyle geçiş kapıları açıldı. Rum tarafı bunu hiçbir zaman hazmedemedi.
Rum tarafı, “geçiş kapılarını kapatırız” tehditlerini sürekli olarak gündeme getirdi. Bunun da iki ana nedeni vardı;
Birincisi, geçiş kapılarının KKTC’nin devlet olgusunu güçlendirmesiydi.
Diğeri ise geçiş kapılarının Türk tarafının ekonomisine ve turizmine yaptığı katkı.
Rum tarafının değişmez hedefi ise bunları engellemekti.
Ve, koronavirüs bunun bahanesi oldu.
İlk önce KKTC’deki Rum işbirlikçileri devreye konuldu. KKTC’de bir tek koronavirüsü vakası bile yokken, Rum’un KKTC basınındaki işbirlikçileri “KKTC’de koronavirüs vakaları görüldü” diyerek uydurma haberler yaptılar.
Rum tarafı da bunları kullanarak, Lokmacı, Aplıç, Derinya ve Bostancı geçiş kapılarını kapattı. Gerekçe olarak da koronavirüsü gösterdi, “KKTC’deki koronovürüs bölgemize geçebilir” dedi.
Ama ne var ki, Metehen, Ledra Palace ve Pirgo geçiş kapıları açık, bunlar kapatılmadı.
Bu da, Rum tarafının gerçek niyetini gözler önüne seriyor.
Rum tarafının gerçek niyeti ise en kolay ve en fazla geçişlerin olduğu kapıları kapatarak, Kıbrıs Türk ekonomine zarar vermek.
Öyle de oldu.
Bugün Lefkoşa’daki esnafımız ile marketlerimiz zorda kaldı. Rum müşteri sayısı hemen hemen yok seviyesine geldi.
Turizm sezonunun başlayacağı bu günlerde “KKTC’de coronavirüsü var” yalanı ile turizm sektörümüze de büyük bir darbe vurulacak.
Bu arada başka bir senaryo da gündemde.
AB destekli “ Unite Cyprus Now” adlı örgütünün çağrısıyla da Lokmacı kapısında bir gösteri yapıldı. Bu gösteriye çok az sayıda Rum ve Türk katılmasına rağmen, bu olay dünyaya “halk barikatları yıktı, Rumlar ve Türkler barikatları yıkıp kucaklaştı, Türkler ve Rumlar birlikte mücadele ediyor” şeklinde servis edildi.
Bu da, olayın bir başka boyutu.
Ama her ne yapılırsa yapılsın, gerçek ortada ve gizlenemez.
Bu gerçek ise Rum zihniyetinin hala daha değişmediği ve bu zihniyetin ürünü olan “utanç barikatlarının” devem ettiğidir.
Hedef ise dün olduğu gibi bugün de bütün sektörleri ile Kıbrıs Türk ekonomisini yok etmektir.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r