DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34300022,72%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aydın AKKURT;   Cumhurbaşkanlığı Seçimine Müdahaleler  Başladı

Aydın AKKURT; Cumhurbaşkanlığı Seçimine Müdahaleler Başladı

ABONE OL
30 Haziran 2020 10:12
Aydın AKKURT;   Cumhurbaşkanlığı Seçimine Müdahaleler  Başladı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bu ülkede “sol” partilerin geçmişten bu yana bir geleneği var.
Seçim sürecinde “iktidara yürüyoruz, iktidara geliyoruz” diye propaganda yürütürler.
Sandıklar açılıp, oylar sayıldığında ve seçim sonuçları açıklandığında “para dağıttılar, seçime müdahale ettiler, iktidara gelmemizi engellediler” diye bağırmaya başlarlar.
Bu bağırma da bir diğer seçim sürecine kadar devam ediyor.
Bunları çok gördük ve yaşadık.
“Sol” partiler bunu her seçim yenilgisinde adet haline getirdiler.
Onlara göre her seçimde “ müdahale var, baskı var, para dağıtma var.”
***
Bu ülkede ise seçime ve halk iradesine yönelik en büyük müdahale Annan Planı referandumu sürecinde yaşandı.
Başta AB, ABD ve diğer emperyalist güçler Annan referandumunda “evet” çıkarmak için her türlü müdahalede bulundular.
Sivil toplum örgütlerine, sendikalara, TV kanallarına ve gazetecilere oluk oluk para akıtılırken, yabancı diplomatlar köylere kadar gitti.
Halkın iradesini etkileyebilmek için her türlü yalan gündeme getirildi. Verilmedik söz, yapılmadık vaat kalmadı.
Peki, o günlerde “sol” partiler, emperyalist güçlerin bu müdahalelerine karşı çıktı mı? Bir tanesi ortaya çıkıp da, “bunları yapamazsınız” dedi mi?
Elbette ki hayır.
Karşı çıkmadıkları gibi, emperyalist güçlerin taşeronluğunu yaptılar.
***
2009 genel seçimlerde ve 2010 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de bunları gördük ve yaşadık.
ABD destekli FETÖ’nün gündeme getirdiği “Ergenekon” masalları ile seçimlere müdahalede bulunuldu.
Ve, yine “sol” partilerden bir tanesi bile ortaya çıkıp “bunları yapamazsınız” demedi. Tam aksine, ABD destekli FETÖ ile kol kola girdiler.
***
Şimdi de günümüzde yaşananlara bakalım.
Cumhurbaşkanlığı seçimi Nisan ayında yapılacaktı. Ama koronavirüs salgını nedeniyle 11 Ekim’e ertelendi.
Bu arada bu seçime yönelik müdahale Nisan ayı öncesinde başladı ve hala devam ediyor.
Yine başta AB ve ABD olmak üzere emperyalist güçler “Kuzey Kıbrıs’ta sol bir aday seçilmezse müzakereler başlayamaz, çözüme ulaşılamaz” diyerek, algı operasyonları yürütüyor. Para dağıtma işi de yine başladı.
Rum tarafı da geri kalmıyor.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis “Kuzey Kıbrıs’ta çözüm isteyen bir lider Cumhurbaşkanı seçilmeli” derken, Rum Dışişleri Bakanı Hristodulis de şu açıklamayı yapıyor;
“Kuzey Kıbrıs’ta federasyon karşıtı bir lider Cumhurbaşkanı seçilirse müzakerelerin başlaması tehlikeye girer” diyor.
Peki, yapılan bu açıklamalar, KKTC’de Ekim ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik müdahaleler değil mi?
Elbette ki öyle.
Peki, “sol” partiler bu müdahalelere tepki gösteriyor mu?
Elbette ki hayır.
Bir de şöyle sorayım;
Türkiye’de bir yetkili “KKTC’deki seçimi federasyon karşıtı bir lider kazanmalı” derse ne olur?
Aman Allah’ım yer yerinden oynar.
“Sol” partiler şikayet etmedikleri yer bırakmazlar. Ne Avrupa kalır, ne de Amerika. Dünyayı ayağa kaldırırlar.
İşte böyle.
Bizim “sol” partilerin durumu bu.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.