Pazar günü  yapılacak olan seçimin çok farklı olduğunu ve Kıbrıs sorunu ile yakından alakalı olduğunu  pekçok kez  gündeme getirdik.

Çeşitli değerlendirmelerde, yorumlarda ve uyarılarda bulunduk.

Başta AB ile ABD’nin  seçime yönelik müdahaleleri ile Rum Yönetimi’nin yaptığı açıklamalar  da   tespit ve değerlendirmelerimizi doğruladı.

AB ile ABD ve diğer emperyalist güçler,  Kıbrıs konusunda dayattıkları çözüm şeklini kabul edebilecek  bir hükümet  oluşturabilmek için, her yolu ve yöntemi kullanırken,  bugüne kadar görülmemiş her türlü kirli operasyonları da gündeme getirdiler.

Ve, şu an bile,  AB ile ABD’li diplomatların  KKTC’de bazı temas ve çalışmalarda bulunduklarını biliyoruz.

İstedikleri hükümet şeklini oluşturabilmek için son “ayarlar” yapılıyor.

Peki, dayattıkları çözüm ve hükümet şekli ne?

Dayattıkları çözüm şekli şu;

“Türkiye’nin garantörlüğü kaldırılmalı, Türk askeri Kıbrıs’tan uzaklaştırılmalı, Doğu Akdeniz’de Türk egemenliğinin dayanak noktası olan KKTC ortadan kaldırılmalı,  birleşik Kıbrıs oluşturulmalı.”

İşte, bu çözüm şeklini “çözüm” adına  kabul eden siyasi partileri de  hükümete  getirmeye çalışıyorlar.

ANASTASİDİS’İN AÇIKLAMASI

 

AB, ABD ve emperyalist güçler  dayattıkları çözüm şeklini kabul edecek bir hükümet oluşturabilmek için büyük gayret gösterirken,  Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in de  yarın KKTC’de yapılacak seçimle ilgili olarak yaptığı açıklama da oldukça dikkat çekici.

Anastasiadis  özetle şunları söyledi;

“Kuzey’de yapılacak seçimin sonuçları Kıbrıs sorunu ile müzakereleri etkileyecek. Müzakerelere karşı çıkan siyasi partiler  çoğunluğu sağlayıp, hükümeti oluşturursa müzakerelerin geleceği tehlikeye girecek. Bu partilerin hükümet oluşturması da  Akıncı’yı olumsuz etkileyecek.”

Bunları söyleyen Anastasiadis,  “çözüm” yanlısı partilerin seçimi kazanmasını gerektiğini de  dile getirdi.

İşte, zaten bütün mesele de bu.

Ve, bu arada  Anastasiadis’in “Azınlık olan Kıbrıs Türklerine siyasi eşitlik verilemez, azınlıklar devlet yönetiminde söz sahibi olmaz” açıklamasını da hatırlamak gerekir.,

Bu hedefe ulaşabilmek için de  aylardan beri  her türlü senaryo gündeme getirilip, algı operasyonları yürütüldü.

Ama, ne var ki  halkımız bu oyunun farkına vardı.

Pazar günü de , bu kirli oyun sandıklara gömülecek.

Bu nedenle de herkes sandığa gidip, oyunu kullanmalı.

Ve, bir kez daha diyoruz;

Bu seçim, Kıbrıs Türk halkının vatan bilinen bu topraklarda var olması veya yok olmasıyla ilgili.

Ve, sakın ola kimse unutmasın;

Hedef sizsiniz, siz ki bu toprakların gerçek sahiplerisiniz.

Kırgınlıklar, dargınlıklar, öfkeler olabilir.

Ama, şimdi bunların sırası değil.

Şimdi önemli olan, KKTC’ye, egemenliğe, özgürlüğe ve bu topraklara sahip çıkmaktır.

Bir anlık öfkeye kapılıp, bunları tehlikeye atmayalım.