Aylarca önce şöyle bir bilgi almıştık;
“Muhalefet partileri ile bazı çevreler erken seçim çağrılarını gündeme getirecek, hemen sonrasında da anketlerle algı operasyonları yaratılacak.”
Bize bu bilginin ulaştığı günlerde Rum Yönetimi Başkanı NikosAnastasiadis, KKTC’deki işbirlikçilerine “Ankara’ya ve Ankara ile işbirliği yapan UBP-DP hükümetine karşı birlikte mücadele verelim” çağrısında bulunuyordu.
Biz gelişmeleri takip edip, bu bilginin doğruluğunu araştırırken, teferruat partileri olan BKP, YKP ve KSP “erken seçim” çağrılarında bulunmaya başladı.
Bu kervana daha sonra TDP, TKP, HP ve nihayetinde de CTP katıldı.
Bu kervanın yola çıkması ile birlikte, masa başında hazırlanan anketler de gündeme geldi.
Bugüne kadar bazı gazeteler ile haber sitelerinde yayınlanan anketlerin masa başında hazırlandığı ve tek elden servis edildiği belli.
Çünkü bu anketlerin tümü de aynı.
Bu şekilde de seçime yönelik algı operasyonları başlatıldı.
Tabii bu arada bu anketleri kimin hazırladığı ve finansmanı da kimin karşıladığı önemli.
***
Algı operasyonu içeren bu anketlere baktığımızda da şunları görüyoruz;
UBP’nin seçinde birinci parti çıkacağı bilindiği için, “birinci parti” olarak gösteriliyor. Ama bu yapılırken, UBP’nin oy oranı düşük gösteriliyor.
DP’nin baraj sorunu olmadığı ve barajın üzerine bir oy oranı elde edeceği bilinmesine rağmen , yayınlanan anketlerde DP baraj altında gösteriliyor.
Barajın altında kalacağına kesin gözle bakılan TDP’nin ise oy oranı şişiriliyor, “Meclis’e girecek parti” olarak gösteriliyor.
Bugüne kadar herhangi bir seçime katılmamış olan HP ise, göklere çıkarılıyor.
Peki, bunlar neden yapılıyor?
Bunu da anlatayım;
Bu düzmece anketlerde UBP ve DP’nin toplam oyu yüzde 35’larda gösteriliyor.
Bununla da , yüzde 60’lara varan sağ oyların aşağıya çekilmesi hedefleniyor.
Diğeri ise şu;
“DP bitti, Meclis’e UBP, CTP, HP, TDP” girecek denilerek CTP-HP-TDP koalisyon hükümetinin yolu açılmak isteniyor.
Buna, “dayatılan çözüm şekline boyun eğecek koalisyon hükümeti” de diyebilirsiniz.
***
Bu arada, anketlerle yürütülen algı operasyonlarının perde gerisinde AB ile diğer emperyalist güçlerin yer alması da ihtimal dışı değil.
Çünkü, anketlere dayalı algı operasyonlarını Annan Planı ile ilgili referandum sürecinde gördük.
Referandumdan sonra, dönemin ABD Büyükelçisi de ne demişti;
“Referandumda bazı gazetelere, TV kanallarına, anketlere ve sivil toplum örgütlerine 4 milyon Dolar verdik. Ama ABD’nin ulusal güvenliği açısından kimlere para verdiğimizi açıklayamayız.”
Ya işte böyle.
Ben, sadece hatırlatmak istedim.
GÜNDEM
28 Aralık 2024SPOR
28 Aralık 2024GÜNDEM
28 Aralık 2024SPOR
28 Aralık 2024SPOR
28 Aralık 2024GÜNDEM
28 Aralık 2024GÜNDEM
28 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.