0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

2

Güney Kıbrıs’ın AB üyeliğinin nedeni sosyo-ekonomik değildi. Rum liderliği, AB üyeliği öncesinde şu açıklamayı yapıyordu;
“AB üyesi olduğunuzda Kıbrıs’ta Türkiye’nin karşısına AB’yi koyacağız. Bu en büyük başarımız olacak.”
Öyle de oldu.
Doğu Akdeniz’de Türk egemenliğini hazmedemeyen AB, Güney Kıbrıs’ı üyeliğe aldı.
Bunun sonrasında da “AB Kıbrıs toprağıdır, Türk askeri Kıbrıs’ı terk etmelidir.” Tezi geliştirildi.
Dahası da var;
“AB üyesi olmayan Türkiye AB üyesi olan bir ülkenin garantörü olamaz, Türkiye’nin garantörlüğü kaldırılmalı.”
Buraya kadar Güney Kıbrıs’ın AB üyeliği siyasi boyutta gelişti.
Şimdi ise durum askeri boyuta doğru ilerliyor.
***

Geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği’nin 23 üyesinin savunma alanında iş birliğini daimi hale getirmeyi öngören Yapılandırılmış Daimi İşbirliğinin (PESCO) kurulması için ortak bildiriyi imzalandı. Bildiriyi imzalayanlar arasında Güney Kıbrıs ile Yunanistan da var,
Ve buna göre de “Avrupa Ordusu” kurulacak.
“Avrupa Ordusu”nun da görevi AB topraklarını korumak olacak. Bunu sağlamak için de gerektiğinde müdahalede bulunacak.
PESCO’ya katılan ülkeler, savunma ve silahlanma harcamalarını arttırmayı, ortak tatbikat ve eğitim projeleri düzenlemeyi, savunma kapasitelerini birlikte geliştirmeyi ve gerekli olduğu durumlarda bu kabiliyetleri AB operasyonlarının kullanımına açmayı taahhüt ediyor.
***
Ve şimdi gelelim Güney Kıbrıs’a.
PESCO bildirisini imzalayan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, hemen şu açıklamayı yaptı;
“PESCO’ya katılım , güvenlik ve garantiler konusunda Türkiye’ye karşı elimize büyük bir koz verdi ve bizi güçlendirdi. Güvenliği Türkiye’nin sağlaması talebi etkisizleştirildi. Kıbrıs’ta güvenliği sağlamak için Avrupa kuvvetleri olacak, Türk kuvvetlerine gerek kalmayacak.”
İşte, bu da Rum’un askeri başarısı.
Bundan sonra, Rum’u müzakere masasında tutmak ve çözümü sağlamak mümkün değil.
Bu arada , Rum Yönetimi “AB toprağı olan Kıbrıs işgal altında” diyerek Avrupa ordusunu yardıma çağırabilir.
Böyle bir durumda da ne olacağı bilinmez.
Dileğimiz , Rum tarafının böyle bir çılgınlık yapmaması.
Aksi takdirde, bu ada yeniden kan gölüne döner.
Rum’un niyeti bu ise, bunun bedelini de öder.
Bekleyip, göreceğiz….