19 Ocak 2018 - 0:38 'de eklendi ve A+A-
Doğu Akdeniz’de Türk egemenliğini kırmanın ve Türkiye’yi dört bir yandan kuşatmanın ve daha sonra da bölmenin yolu KKTC’nin yok edilmesinden geçer.
Çünkü, KKTC Doğu Akdeniz’de Türk egemenliğinin dayanak noktasıdır.
Ve, KKTC düşerse Türkiye de düşer.
AB, ABD ve emperyalist güçler ile Rum-Yunan ikilisinin de ana hedefi budur.
KKTC’nin düşürülüp, yok edilmesinin yolu da Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılmasından ve Türk askerinin Kıbrıs’tan uzaklaştırılmasından geçer.
Bu nedenle, Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılması ve Türk askerinin Kıbrıs’tan uzaklaştırılması için her yol ve her yöntem kullanılıyor.
Ve, ne kadar acıdır ki içimizdeki bazı çevreler de buna destek veriyor. Rum işbirlikçileri sokaklarda “Türkiye Kıbrıs’tan elini çek” diye bağırıyor.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu da “garantiler tabu değildir, gözden geçirilmelidir” derken, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ruhani liderliğini yaptığı TDP’nin Genel Başkanı Cemal Özyiğit de “temel hedefimiz adanın askersizleştirilmesidir” diyor.
Tabii ki bu “askersizleştirme” sadece Türk askerini hedef alıyor.
Neden mi, anlatayım;
Güney Kıbrıs ile Yunanistan AB üyesi oldukları için, Yunan askeri varlığı AB çatısı altında Kıbrıs’ta devam edecek. Zaten, yaptıkları pek çok askeri işbirliği anlaşmaları da var.
İngiltere’nin Kıbrıs’taki askeri varlığı da devam edecek. Güney Kıbrıs’ın AB’ye katılım anlaşmasında İngiliz üsleri AB toprakları dışında bırakıldı. Yani bu üslerdeki egemenlik hakkı İngiltere’nindir ve üsler İngiliz toprağıdır. İngiltere AB’den çıksa bile bu durum değişmez.
Güney Kıbrıs’ın Fransa, İngiltere, Rusya, Almanya, İsrail, Sırbistan ve diğer ülkelerle de yaptığı askeri işbirliği anlaşmaları da var. Bu ülkeler de bu anlaşmalara dayanarak, deniz limanları ile hava alanlarını kullanabilir. Son imzalanan PESCO anlaşması da bunu daha da güçlendirdi.
Peki geriye kim kaldı.
Sadece, Türk askeri.
Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırabilmek için de “Kıbrıs’ın askersizleştirilmesi” tezi geliştirildi.
Akıllarınca da bu tezi hayata geçirip, Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştıracaklar.
Bu tezi de ilk önce Girit’te hayata geçirmişlerdi.
Türk askeri Girit’i terk ettiğinde de Girit’te bir tek Türk bile sağ bırakılmadı.
Türk ulusu da bundan gereken dersi aldı.
Bu nedenle de kimse “Kıbrıs’ın askersizleştirilmesi” adı altında Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştıracağı hayaline kapılmasın.
Kıbrıs’ta Türk askeri varlığı her ne pahasına olursa olsun devam edecek.
Çünkü; KKTC düşerse Türkiye de düşer.
Polis Basın Subaylığı’ndan verilen bilgiye göre, saat 01:1...
Genetiği değiştirilmiş ürünlerin denetlenmesi ile ilgili Tar...
Belediye Emekçileri Sendikası’na (BES) bağlı belediye çalışa...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy İskele’de meyd...
İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi yerel yönetimler ref...
Kamu Hizmeti Komisyonu 2022-2023 öğretim yılı başlamadan önc...
Güzelyurt Hayvanları Koruma Derneği, ülkedeki tüm belediyele...
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenlenen AKSA Fotofest F...
Resmi Gazete’de yayımlanan görevden alma ve göreve atama kar...
Başbakanlık, tarım sektörüne akaryakıt desteği ödemesinin ...