DOLAR 32,3279 0.23%
EURO 35,0528 -0.24%
ALTIN 2.281,280,18
BITCOIN 22839181,30%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aydın Akkurt değerlendirdi;  Provokasyon ve sağduyu

Aydın Akkurt değerlendirdi; Provokasyon ve sağduyu

ABONE OL
26 Ocak 2018 10:48
Aydın Akkurt değerlendirdi;  Provokasyon ve sağduyu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Toplumlar insanlardan oluşur ve bir insan gibi hareket eder. İnsanın nasıl ki, değerleri,  sevgileri, öfkeleri varsa, toplumlarında var.

İnsanın sabrı taştığında  nasıl ki tepki gösterir, toplumlar da gösterir.  Önemli olan ise o noktaya gelmemek veya getirilmemektir. Bu nedenle de  önceden tedbir almak gerekir.

Şimdi, son günlerde yaşanan olayları değerlendirebilmek için, son yıllarda neler yaşandığına bakmak gerekir.

Toplumun tüm değerlerini hedef alan ve çirkin saldırılarda bulunan  küçük bir grup,  Mustafa Akıncı  cumhurbaşkanı olduktan sonra iyice azıttı.  Toplumun ulusal değerlerinin yanısıra, KKTC’ye, Türkiye’ye,  KKTC ve Türkiye makamları  TMT’ye ve Türk askerine yönelik çirkin saldırılar daha da yoğunlaştı.

Halk, sürekli olarak provoke edildi.  Halk, ilgili makamların harekete geçmesini sabırla bekledi.

Ama olmadı. Yasalar olmasına rağmen ne Cumhurbaşkanı Akıncı, ne de Başsavcılık harekete geçmedi.  Bu provokatörlere, “nedir bu yaptıklarınız, halkı provoke etmekten vazgeçiniz” demedi.

Halk, Türk askeri Afrin’de  şehit düşerken, Türk askerine “işgalci” denilmesini hazmedemedi, sabrı taştı.  Bunun sonrasında yaşanan olayları da her birlikte gördük.

Şimdi ise , vaktinde sorumluluklarını yerine getirmeyenler,  polisi günah keçisi ilan etti.  Polisi suçlayıp kendi sorumluluklarını gizlemeye çalışıyorlar.

Tabii ki bu provokasyonların perde gerisinde yer alan beşinci kol faaliyetlerine de dikkat etmek  ve Rum liderlerinin açıklamalarını hatırlamak gerekir.

Daha birkaç ay öncesinde  Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, KKTC’deki işbirlikçilerine şu çağrıyı yapmıştı;

“Türkiye’ye ve Türk askerine karşı birlikte mücadele edelim.”

                                                    ***     

Bu olaylar yaşandıktan sonra ise, şimdi “sağduyu” çağrıları yapılıyor.

Buna diyeceğimiz bir şey yok ama, bu olaylar sadece “sağduyu” çağrıları ile önlenemez.

Burada yapılması gereken,  halkın değerlerine çirkin şekilde saldıran, halkı sürekli olarak provoke eden ve iç çatışma yaratmak isteyen provokatörlere karşı gereken yasal girişimlerin  başlatılması ve gereğinin yerine getirilmesidir.

Aksi takdirde,  belirli bir süre inlerine çekilen provokatörler yine ortaya çıkacak ve yine aynı olaylar yaşanacaktır.   

Bu arada “siyasi düşünce ve basın özgürlüğünün” de  artık bir tanımlaması  yapılmalıdır. 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.